Ağustos Böceği İle Karınca Masalı

Bir zamanlar kocaman bir ormanın içinde küçük küçük aileler yaşarmış. Arılar, kelebekler, böcekler bunlardan bazıları. Kimi toprağın altında, kimi ağaç kovuğunda kimi de çiçeklerin arasında mutlu hayatları varmış. Bu böceklerden biri Ağustos Böceği bir diğeri de Karınca’ymış.

Bu orman da mevsim bahar olunca kuşlar cıvıldar, ağaçlar yemişlerle dolar, bütün ormandaki hayvanlar ziyafet çeker, karınları hiç aç kalmazmış. Yaz aylarında da eğlenceler başlar şarkılar eşliğinde hep beraber oyunlar oynar, eğlenirlermiş. Tüm bunlar olurken çalışkanlığıyla tanınan Karınca çiçeklerden tohumlar, ağaçlardan meyveler, topraktan da yemişler toplar kış için yuvasına taşırmış. Soğuk havalarda sobasında yakmak için odunlarını bile hazırlamış. Çok yorulsa da hiç şikayetçi olmazmış. Büyük bir disiplin ve ciddiyetle işini yapar, kendini kışa hazırlarmış. Ağustos Böceği ise olaya hiç öyle bakmazmış. Elinde kemanı ile bütün bahar ve yaz ayları boyunca dans eder, şarkı söyler, gezer, yemiş yer ve eğlenirmiş. Üstelik kış için hiçbir hazırlık yapmazmış. En sevdiği şey yemek yemek, eğlenmek ve yatmakmış. Üstelik çalışkan karıncayı görünce onunla dalga geçer yazın tadını çıkarmayı bilmediği için alay edermiş. Çalışkan karınca onu ciddiye almaz, cevap bile vermezmiş. Gel zaman git zaman günler, aylar geçmiş havalar soğumaya başlamış ve kış gelmiş. Önce yağmur fırtına derken toprağı bembeyaz kar sarıp sarmalamış. Ormandaki bütün hayvanlar yuvasına çekilmiş ortalığı bir sessizlik kaplamış. İşte böyle bir gün, çalışkan karınca sıcacık evinde akşam yemeğini yerken birden kapısı çalmış. Karınca kapıyı açınca karşısında Ağustos Böceği’ni görmüş ve hiç şaşırmamış. -“Hayırdır” demiş karınca. Kapıdaki ağustos böceğinin acınacak hali varmış ve tir tir titriyormuş. -“Çok üşüdüm ve acıktım. Kimse bana yemek vermedi ve evine almadı. Bana yardım eder misin?” demiş. Karınca hem sinirli bir o kadarda üzüntülü şekilde ona ders vermek istemiş: -“Bütün yaz gezip eğlendin üstelik benimle dalga geçtin. Kusura bakma yaptığının cezasını çekmelisin”, diyerek kapıyı Ağustos Böceği’nin suratına kapatmış.

Ağustos Böceği işte o anda yaptığı hatanın farkına varmış ve kendi kendine bir karar almış. Bundan sonra böyle bir hata yapmayacağına sadece bu günü değil yarınını da düşünerek hareket edeceğine söz vermiş. Bunu duyan çalışkan karınca ağustos böceğinin verdiği söze inanmış o kışı onunla beraber yuvasında geçirmesine izin vermiş ve yemeğini onunla paylaşmış.

Uzun masal okumayı seviyorsanız Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir