Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; pireler berber, develer tellal iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken köyün birinde yaşlı bir balıkçı ve karısı yaşarmış. Zor geçinen bu iki ihtiyar karınlarını doyurmak için balık tutarmış. Günün birinde yaşlı balıkçı sabahın erken saatlerinden evden çıkmış. Bugün karınlarını doyurmak için karısı ve kendisine mutlaka bir balık yakalaması gerekiyormuş.
Yaşlı balıkçı yavaş yavaş balık tutacağı yere gitmiş ve ağını atmış. Beklemiş balıkların gelmesini. Birden ağ çok ağırlaşmış. İçinde sadece küçük bir altın balık varmış. “Bırak beni yaşlı balıkçı! Karşılığında sana sihirli bir şekilde istediğin her şeyi vereceğim! ”. demiş balık. Alçakgönüllü ve iyi olan yaşlı adam, “Hiçbir şey istemiyorum, sevgili küçük balık, sen yoluna devam et” demiş ve balığı ağdan kurtarmış. Yaşlı balıkçı eve döndüğünde karısına her şeyi anlatmış. Karısı yaşlı adamın davranışına çok sinirlenmiş ve bağırarak; “Küçük balığa geri dön ihtiyar” demiş. “Büyük bir fırsatı kaçırdın, evde ki küvet çok eskidi hemen gidip yeni küvet iste” demiş. Yaşlı balıkçı denize dönmüş ve altın balığı çağırmış. “Sevgili küçük balık, karım bana çok kızdı, bizim küvet artık çok eskidi ve yeni bir küvete ihtiyacımız var. Bize yeni bir küvet alır mısın?” diye sormuş. Altın balık ” Sen bana çok iyi davrandın balıkçı, eve gittiğinde yeni bir küvetin olacak” demiş. Yaşlı adam eve döner ve karısının dileğinin gerçekleştiğini görür. Artık yeni ve çok güzel bir küveti vardır. Ancak karısı hala mutlu olmamıştır. “Seni ihtiyar adam, bir küvetten daha fazlasına sahip olabiliriz. O balık büyülü çok zengin olabiliriz. Denize geri dön ve ondan büyük yeni bir ev iste” demiş. Balıkçı mecbur kalmış ve denize doğru tekrar yürümeye başlamış. Balığa seslenmiş, balık hemen geri gelmiş. Balıkçı “Sevgili küçük balık, karım bana huzur vermiyor. Yeni bir ev istiyor”demiş. Altın balık bunu da kabul etmiş. “Merak etme yaşlı adam. İstediğinize sahip olacaksınız”. demiş. Balıkçı eve doğru yürümeye başlamış evine geldiğinde ne görsün yıkık dökük kulübenin yerine masmavi beyaz duvarlı büyük bir ev gelmiş.
Balıkçı karısına artık mutlu musun diye sormuş. Karısı hala mutlu değilmiş ve balıkçıya bağırmaya devam ediyormuş. ” Bak yaşlı balıkçı yeni bir eve sahip olmak bana yetmiyor, ben çok zengin olmak istiyorum” demiş. “Altın balığına geri dön ve ondan altın, mücevher veelmas iste” demiş. Balıkçı çok üzgünmüş. Karısı doyumsuzmuş ve her zaman daha fazlasını ister, asla mutlu olmazmış. Mahzun gözlerle denize geri dönmüş ve balığa seslenmiş. “Küçük balık, karım mutlu olamaz. Sürekli şikayet eder, altın, mücevher ve elmas ister” demiş. Balık önce garip bir yüz ifadesi yapar daha sonra gülümser. “Tamam, yaşlı adam. Eve git ve merak etme”. demiş altın balık. Eve gittiğin de balıkçı, sihrin bir kez daha gerçekleştiğini görmüş. Eşi iyi giyimli, boynunda inci bir kolye, parmaklarında değerli yüzükler bir masanın önünde oturuyor ve yanında bir sandık altın var. Ancak yaşlı kadın hala mutlu değildir ve giderek daha da kaprisli hale gelmiştir. “Mutlu değilim, yaşlı adam!”. “İmparatoriçe olmak istiyorum! Küçük balığa koş ”. diye bağırmaya başlamış. Yaşlı balıkçı “Artık mutlu olabiliriz.” demiş fakat kadın durmamış “Sihirli balığa git yoksa hizmetçilerime seni buradan götürmelerini emredeceğim” demiş.
Balıkçı denize tekrar dönmüş ve küçük balığı çağırmış. Utanarak konuşmaya başlamış “Altın balık, karım beni onu imparatoriçe yapman için gönderdi”. Balık artık gülmüyormuş. “Eve git ihtiyar,” demiş balıkçıya. Balıkçı mecbur bir şekil de eve dönmüş ve sihir gerçek olmuş, ancak karısı hala mutlu değilmiş. Bu kez de “Deniz tanrıçası olmak istiyorum!” diye bağırmaya başlamış. Balıkçı tekrar gitmiş küçük altın balığa. “Karım deniz tanrıçası olmak istiyor” demiş. Küçük balık bir an ona bakmış ve cevap vermeden ortadan kaybolmuş. Yaşlı balıkçı eve doğru yola çıkmış. Ancak büyük yeni ev ortadan kaybolmuş: altın paralar, mücevherler, yeni küvet dahi yok olmuş. Eski harap kulübesi geri dönmüş ve karısı geçmişin yıpranmış kıyafetlerini tekrardan giymiş. Yaşlı adam karısına dönmüş ve “Bu kadar aç gözlü olmanın sonu bu aslında mutlu olabilirdik” demiş.