Beril anaokuluna giden 6 yaşında küçük bir kızmış. Okula gitmeyi, arkadaşları ile oyun oynamayı çok severmiş. En çok sevdiği şeylerden biri de okul çıkışı annesi ile birlikte parka gidip oyun oynamakmış.
Günlerden bir gün Beril okul çıkışı yine annesi ile birlikte parka gitmiş. Annesi onu önce salıncakta sallamış. Küçük kız o kadar mutluymuş ki salıncak her sallandığında sanki uyuyormuş gibi hissediyormuş. Bir süre sonra salıncaktan sıkılmış ve diğer oyuncaklarla oynamak için inmiş. Annesi de “Kızım bende bankta biraz oturacağım, sakın uzaklaşma ve parktan dışarı çıkma. Ben seni izliyorum” demiş. Beril de annesi “Tamam” demiş ve oyun oynamaya devam etmiş. Küçük kız diğer çocuklar gibi kaydıraktan kaymaya, parkurlardan geçmeye başlamış. O sıra da Beril’in dikkatini yavru bir köpek çekmiş. Parkın hemen girişinde etraftaki çocuklar izliyormuş. Hemen yavru köpeği sevmek istemiş. Ama bir an annesinin sözleri aklına gelmiş. “Sakın parktan dışarı çıkma…” Beril annesini hep dinlese de bu sefer dinlememiş ve annesinin çantasından bir şey aramasını fırsat bilip yavru köpeğin yanına gitmiş. Yavru köpek Berilden bira korkmuş ve parkın dışına doğru kaçmış. Küçük kız da onun peşinden gitmeye başlamış. Annesi Beril’in parktan çıktığını çoktan anlamış ve kızının arkasından gitmiş. Beril bir süre sonra kafasını çevirmiş ve parktan çok uzaklaştığını anlamış. Ne taraftan geldiğini bilmediği içinde annesinin yanına dinlememiş ve korkudan ağlamaya başlamış. Bunu gören annesi hemen kızının yanına gitmiş ve ona sarılmış.
Beril annesini görünce çok sevinmiş. “Parktan çıktığım için özür dilerim anneciğim. Ben sadece yavru köpeği sevmek istemiştim” demiş. Annesi, Beril’in yeterince korktuğunu anladığı için ona kızmamış ama bir daha ne olursa olusun tek başına uzaklaşmaması gerektiği hatırlatmış. Hatasını anlayan küçük kız büyüyene kadar annesinin yanından hiç ayrılmamış bu hikayede burada bitmiş.