Bir zamanlar, uzak bir köyde yaşayan bir aile varmış. Bu aile tarım işi ile uğraşıyormuş ama gelin görün ki ailenin iki çocuğu da tarlalara hiç gitmez, hiç çalışmazlarmış. Anne ve babaları ise sabahın erken saatlerinden akşam karanlığına kadar tarlada çalışır, mahsulleri toplar, köy pazarında satarlarmış.
Günlerden bir gün anne ve baba rahatsızlanmışlar, tarlaya gidecek halleri yokmuş. Bu görevi çocuklarının üstlenmesi gerekiyormuş fakat onlar hiç oralı olmamışlar. Tarlaya adımlarını atmamışlar. Hal böyle olunca mahsuller büyümüş ama toplamamışlar, fidanları ve fideleri sulamamışlar. Günler geçtikçe ekinler solmaya, çürüyüp dökülmeye başlamışlar. İki genç ise tarlada olup bitenlerden bir haber evde keyif yapıyormuş. Yanlarında ki komşu ise bu duruma daha fazla sessiz kalamamış ve ailenin kapısını çalmış. Kapıyı gençlerden biri açmış, komşuyu karşısında görünce “Buyurun” demiş. Komşu “Çocuklar biliyorum ki anne ve babanız biraz rahatsız, bu yüzden tarlaya gidemiyorlar ama bu duruma artık sizin el atmanız gerekiyor. Eğer çalışmazsanız, kışın aç kalırsınız.” demiş. Kardeşler komşularının sözünü dinlemişler ve yaptıklarından pişman olmuşlar hemen tarlaya gitmeye karar vermişler. İlk başta çok zorlanmışlar ama zamanla mahsulleri toplamayı öğrenmişler. Tüm yaz boyunca çalışıp tarlalarını toplamışlar.

Sonunda kış gelmiş. Kardeşler, kendi elleriyle topladıkları ekinlerden elde ettikleri paralarla kış boyunca hiç aç kalmamışlar. Bu sayede çalışmanın ne kadar önemli olduğunu öğrenmişler ve bir daha asla tembellik yapmamışlar. Bu hikayede burada bitmiş.
Daha fazla hikaye okumak isterseniz Hikayeler kategorimizi inceleyebilirsiniz.