Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde ormanın birinde yaşayan minik bir ceylan varmış. Bu ceylanın adı Badem miş. Badem, çok neşeli ve enerjik bir ceylanmış. Her gün arkadaşlarıyla oyunlar oynar, koşar, zıplarmış. Fakat bir süredir Badem’in başı ağrıyormuş ama bunu kimseye söylememiş. Çünkü arkadaşlarıyla oyun oynamasına ara vermek istemiyormuş.
Günlerden bir gün Badem, arkadaşlarıyla oynarken başına ve gözüne şiddetli bir ağrı girmiş, bu ağrı dayanılabilecek bir ağrı değilmiş hemen annesine gidip söylemiş. Anne ceylan “Biraz dinlen Bademciğim, bende sana bir ilaç vereyim. Bakalım geçecek mi?” demiş ve Badem’e ilaç vermiş. Badem ilacı içinde ağrısı azalmış ve biraz uykuya dalmış. Fakat uykudan uyanınca tekrar ağrısı başlamış üstelik dikkatini toplamakta zorlanıyormuş. Anne ceylan, hemen Badem’i alıp, Doktor Aslana gitmiş. Doktor Aslan, Badem’i muayene etmeye başlamış, sıra gözlerine gelmiş. Doktor dikkatlice gözlerini incelemiş “Badem, gözlerin biraz bulanık görüyor, o yüzden başın ağrıyor. Küçük bir gözlük takarsan her şey netleşir, başının ağrısı geçer” demiş. Badem, annesiyle birlikte gözlük dükkânına gitmiş. Satıcı en güzel çerçeveleri gösterince Badem heyecanla kendine şık bir gözlük seçmiş. Eve dönerken bir yandan gözlük takacağı için sevinçli, bir yandan da arkadaşlarının ne diyeceğini düşündüğü için tedirginmiş. Ertesi gün ormanın oyun alanına gittiğinde arkadaşları gözlüğünü görmüş ve şaşırmışlar. Bazıları dalga geçmiş, Badem çok üzülmüş, eve gidip annesine bir daha gözlük takmayacağını söylemiş. Anne ceylan, Badem’e sarılmış “Canım, gözlerinin sağlığı her şeyden önemli. Eğer gözlük takmazsan hiçbir yeri net göremezsin, koşarken düşer, bir yerini incitirsin. Ayrıca doğada ki güzellikleri de göremezsin” demiş. Badem annesini dikkatlice dinliyormuş. Anne ceylan konuşmaya devam etmiş. “Ayrıca tek gözlük takan hayvan sen değilsin, bak ormanda bir çok hayvan gözlük kullanıyor. O seninle dalga geçen arkadaşlarının da ilerde gözlük kullanıp kullanmayacağı belli değil” demiş.
Badem annesini dinleyince ona hak vermiş. Gözlük takmanın kendi sağlığı için ne kadar önemli olduğunu anlamış. Ertesi gün tekrar oyun alanına gitmiş. Arkadaşları yine dalga geçmeye çalışınca, “Hepimiz farklıyız ve her birimizin sağlığı kendine özel. Belki bir gün siz de gözlük takabilirsiniz,” demiş. Arkadaşları, Badem’in haklı olduğunu fark etmişler ve ona yaptıklarının ayıp olduğunu anlayıp özür dilemişler. O günden sonra, Badem gözlüğünü gururla takmaya devam etmiş, çünkü artık ormandaki her güzelliği net bir şekilde görebiliyormuş! Masal da burada bitmiş.
Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.