Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde Piko adında bir fil varmış. Piko daha 5 yaşında küçük bir filmiş. Küçük Piko’nun en çok sevdiği şey ise tatlı ve çikolata yemekmiş. Bu ona yasa olasa da her gün annesinden gizli buluyor ve gizli gizli yiyormuş.
Günlerden bir gün Piko marketten çikolata almış. Paketi açmış ve ilk ısırıkta dişine bir ağrı girmiş. Küçük Piko’nun diş ağrısı hiç küçük değil aksine onu ağlatacak kadar büyükmüş. Piko ağlayarak eve doğru koşmaya başlamış. Eve geldiğinde annesi kapıyı açmış ve yavrusunu ağlarken görmüş “Ne oldu Pikocuğum? Neden ağlıyorsun?” diye sormuş. “Dişim çok ağrıyor anne acıdan duramıyorum” demiş.
Annesi o sırada Piko’nun elinde duran çikolatayı görmüş ve almış. “Şimdi dişinin neden ağrıdığını anladım Piko. Yasak olmasına rağmen çikolata yiyorsun ve dişin ağrıyınca da ağlıyorsun. Bu yaptığın çok ayıp” diyerek Piko’ya kızmış. Piko annesinden habersiz iş yaptığı için çok özgünmüş. Özellikle onu dinlemeyip çikolata yediği içinde çok pişmanmış.
Annesi hemen Piko’yu diş doktoruna götürmüş. Doktor dişin fazla çikolata yemekten çürüdüğünü söylemiş ve bir iğne yapmış. Piko’nun canı çok yansa da bu iğnenin ağrısını geçireceğini biliyormuş. Eve geldiklerin Piko annesinden çok özür dilemiş. Çünkü annesi onun sağlığı için çikolata yemesini istemiyormuş. Piko annesinin haklı olduğunu anlamış ve o günden sonra annesinden gizli hiçbir şey yapmamış. Masal da burada bitmiş.