Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer tellal, pireler berber iken, ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken, ormanın birinde yaşayan aslan varmış. Bu aslanın adı KoKo imiş. Koko, aynı zaman da ormanın kralıymış. Ormanın düzenini, adaleti, sakinliği sağlayan kişi Koko imiş. Koko, çok cömert ve adaletliymiş. Ormandaki bütün hayvanlara eşit davranır, kimseyi aç ve susuz bırakmazmış.
Günlerden bir gün Koku, orman da gezerken bir ağacın altına dökülen elmaları görmüş. Elmalar o kadar çokmuş ki patilerle taşınacak gibi değilmiş. Bu yüzden Koko evden çuval almış ve hepsini içine doldurmuş. Elmalardan yemek yerine, çuvalı alıp yerleşim alanına dönmüş. Ormanda ki hayvanlar, bir çuval dolusu elmayı görünce çok şaşırmışlar. “Neden elmaları kendine saklamadın? Bunlarla bütün kış doyardın” demişler. Aslan “Bu elmaları tek başıma yemek bencilik olurdu. Burada bu kadar aç arkadaşım varken, benim tok yatmam doğru olmazdı” demiş. Aslanın bu tavrı bütün hayvanları şaşırmış. Koko, herkese eşit şekilde elmaları paylaştırmış ve hepsinin karnı doymuş. Bir kaç gün sonra Koko, tekrardan yürüyüşe çıkmış, bu sefer de karşısına, kocaman bir ceviz ağacı çıkmış. Üzerinde ki cevizleri çuvalına doldurmuş ve tekrar ormana götürüp, bütün arkadaşlarına paylaştırmış. Aslanın bu hareketi ormanda ki bütün hayvanlara örnek olmuş. Aslanın cömertliğine ve adaletine hayran kalmışlar. Hepsi, aslanın önünde saygıyla eğilmişler.

Aradan bir kaç gün geçmiş ve bütün hayvanlar yemek aramaya çıktıklarında bulduklarını bölüşmeye başlamışlar. Aslan bu durumdan çok memnunmuş. Onun adaleti ve cömertliği sayesinde, bütün hayvanlar bölüşmeyi öğrenmişler. O günden sonra ormanda kimse aç kalmamış, mutlu, mesut yaşamaya devam etmişler. Masal da burada bitmiş.
Kısa masal okumayı seviyorsanız Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.