Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde denizlerin derinliklerinde yaşayan Dodo adında bir balık yaşarmış. Dodo’ya arkadaşları Dalgın Balık Dodo derlermiş. Dodo, her gün yuvasından çıkar, mercanların arasından geçer, oyunlar oynarmış. Yapması gereken işleri de hep geçiştirir “Sonra yaparım” dermiş. Ama öyle eğlenirmiş ki zamanın nasıl geçtiğini anlamazmış. Arkadaşları da bunun farkındaymış ve Dodo’nun biran önce bu durumun farkına varmasını istiyormuş.
Günlerden bir gün Dodo, yapması gereken bir işi unutmuş ve gün sonunda arkadaşlarının yanında söylenmeye başlamış. Denizatı Zuzu bu duruma daha fazla dayanamamış ve “Dodo, her zaman aynı şeyi yapıyorsun. Her gün oyuna dalıp yapman gereken işleri unutuyorsun. Gün sonunda da hep böyle ağlanıp bizden yardım istiyorsun. İşlerini günün erken saatinde bitirsen oyun oynamaya vaktin kalır” demiş. Dodo “Haklısın ama iş yapmak yerine oyun oynamak daha eğlenceli geliyor. Bu yüzden hep erteliyorum” demiş. Zuzu “Arkadaşım sana boşuna Dalgın Balık demiyoruz. Bizimle bile bir iş yaparken dikkatsizce hareket ediyorsun. Biraz dikkatli olsan, zamanın nasıl geçtiğini anlasan hayatın tadını çıkarırsın. Hem işlerin biter hem de oyun oynarsın” demiş. Dodo’nun biraz canı sıkılmış, düşünmeye başlamış “Deniz de yüzmeyi, yeni yerler keşfetmeyi çok seviyorum ama haklısın daha dikkatli olup zamanı iyi yönetmem gerekiyor. Yaptığım işleri yapmak için değil, keyif aldığım için yapmam gerekiyor.” demiş.
O günden sonra Dodo, daha dikkatli olmaya gayret göstermiş. Keşif yaparken acele etmeden, eğlenirken keyif alarak, yemek yerken sindirerek, uyurken bile rahatlayarak uyumaya başlamış. İşte şimdi Dalgın Balık Dodo, denizin tadını almaya başlamış. Arkadaşlarına da onu uyardıkları ve hayatını değiştirdikleri için çok teşekkür etmiş. Masal da burada bitmiş.
Daha fazla kısa masal okumak isterseniz Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.