Dikkatsiz Tavşan Dodi’nin Masalı

O gün babasının yeni aldığı mavi bisikletiyle ormanda gezintiye çıkan tavşan Dodi, trafik kurallarına uymuyor, ormandaki herkesi kızdırıyormuş. Böyle yaparak hem kendi canını, hem de diğer hayvanların canını tehlikeye atıyormuş.

Dodi, ilk önce dikkatsizce karıncaların yuvasının üstünden geçmiş. Onların yuvalarını bozmakla kalmayıp, can havliyle kaçışan karıncaların saatlerdir yuvalarına getirmek için uğraştıkları peynir parçasını ellerinden düşürmüşlerine ve peynirin toza toprağa bulanmasına sebep olmuş. Karıncalar Dodi’nin bu dikkatsizliğine çok kızmış. Kraliçe karınca Dodi’yi babasına şikayet etmeye karar vermiş.

Daha sonra, ormandaki patika yolda ağır adımlarla evine giden kaplumbağa Kapo’nun üstüne, su birikintisinin içinden geçerek, bisikletinin tekerleklerindeki çamurları sıçratmış. Kaplumbağa Kapo, “Yüz yirmi beş yaşıma geldim, böyle bir saygısızlık görmedim ben” diyerek Dodi’nin arkasından bağırmış ama aklı bir karış havada olan Dodi onu duymamış bile. Kapo, Dodi’nin bu saygısızlığını babasının bilmesi gerektiğini düşünmüş.

Kırmızı ışıklarda da durmayan Dodi, o sırada karşıdan karşıya geçmekte olan sincap Porti’ye neredeyse çarpacakmış ki, Porti kendini son anda çalılıkların içine atarak kurtulmuş. Çalılıklardaki dikenler Porti’nin kuyruğuna batmış ve canını çok acıtmış.

Dodi yeni bisikletiyle gün boyunca ormanda türlü haylazlıklar yaparak gezinmiş. Akşama doğru eve geldiğinde ormandaki hayvanların neredeyse hepsinin evlerinin önünde toplandığını görmüş. Evin önünde toplanan herkes büyük bir kızgınlıkla Dodi’nin babası Dodo’ya bir şeyler anlatıyor, ona Dodi’yi şikayet ediyorlarmış. Dodo oğlunun geldiğini görür görmez onu yanına çağırmış ve neler olup bittiğini anlatmasını istemiş. Dodi, “Babacığım, bisikletimle ormanda gezintiye çıkmıştım. Benim bir şeyden haberim yok ki. Hayırdır bir şey mi olmuş?” demiş.

Dodi yaptığı hataların hiçbirinin farkında bile değilmiş. Bunu anlayan Dodo, oğlunun yaptığı hataları anlaması için önce kraliçe karıncaya söz vermiş. Kraliçe karınca onun nasıl da dikkatsizce yuvalarını bozduğunu, bin bir emekle yuvalarının önüne kadar getirdikleri peyniri nasıl da toza toprağa buladığını anlatmış. Dodi bu yaptığından utanmış ve karıncalardan özür dilemiş. Hatasının farkına varan Dodi, karıncaların yuvasını onaracağını da söylemiş.

Sincap Porti, “Dodi! Kırmızı ışıkta durmadın ve o sırada karşıya geçerken neredeyse bana çarpıyordun. Kendimi zorlukla çalılıklara attım ve çarpılmaktan son anda kurtuldum. Kuyruğuma dikenler battı” demiş. Dodi Porti’den de özür dilemiş ve kuyruğuna batan bütün dikenleri dikkatlice toplamış. Bundan sonra trafik ışıklarında çok daha dikkatli olacağını söylemiş.

Dodi daha sonra evlerinin önünde bekleyen bütün hayvanlardan tek tek özür dilemiş. Onlara, bundan sonra kurallara uyacağına ve daha dikkatli olacağına dair söz vermiş. Bunun üstüne herkes evlerine dağılmış. Dodi, babası Dodo ve annesi Doro akşam yemeğini yemişler ve tam birlikte sofrayı topluyorlarmış ki, kapı zili çalmış. Gelen kaplumbağa Kapo’ymuş. Üstü başı çamur içinde kalan Kapo, saatlerdir yürüdüğünden dolayı ancak bu saatte gelebildiğini söyleyerek, geç saatte rahatsız ettiği için özür dilemiş. Sonra da Dodi’nin gündüz yaptığı yaramazlığı anlatmış. Dodi ondan da özür dilemiş ve Kapo’nun üstünde taşıdığı evini güzelce temizlemiş.

Kızgınlığı geçen Kapo evine doğru giderken Dodi babasına dönerek, “Babacığım! Bugün olanlardan ötürü annemden ve senden de özür dilerim. Söz bir daha böyle dikkatsizlikler yapmayacağım ve sizi utandırmayacağım” demiş. O günden sonra bir daha hiç kimse Dodi’den şikayetçi olmamış.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir