Dilek Ağacının Masalı

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde anaokuluna giden Emre adında küçük bir çocuk varmış. Emre okulunu ve arkadaşlarını çok seviyormuş. Her gün sevinçle okuluna gidiyor, arkadaşlarıyla oyunlar oynuyor, öğretmenleriyle etkinlikler yapıyormuş.

Günlerden bir gün Emre’nin okulu ormana bir gezi düzenleme kararı almış. Öğretmenler, ormanın güzelliklerini ve canlılarını onlara göstererek, doğayı tanıtmak istiyormuş. Bütün çocuklar çok heyecanlıymış. Hepsi birden otobüse binmişler ve ormana gitmişler. Otobüsten indiklerinde çocuklar, kuşların şarkılarını, ağaçların yapraklarını, çiçeklerin renklerini ve kokularını merakla incelemeye başlamışlar. Ormanın derinliklerine doğru ilerledikçe, öğretmenleri onlara bir sır vermiş. “Biliyor musunuz, bu ormanda çok özel bir ağaç var. Bu ağaç, dilek ağacı. Ona dokunursanız, ne dilek diliyorsanız gerçek olur. Ama bu ağacı bulmak çok zor. Çünkü sadece iyi kalpli ve dürüst çocuklar görebilir.” demiş. Çocukların hepsi dilek ağacını aramaya başlamışlar. Kimisi şeker, kimisi oyuncak, kimisi de çikolata istiyormuş. Emre de diğer arkadaşları gibi çok heyecanlıymış ve ne dilesem diye düşünerek ağacı arıyormuş. Bir süre daha ormanın derinliklerinde yürüyen çocuklar, karşılarında kocaman bir ağaç görmüşler. Bu ağacın upuzun dalları, yemyeşil yaprakları ve parlak elmaları varmış. Hepsi koşarak ağacın büyük gövdesine sarılmış. Emre de arkadaşları gibi elma ağacına kocaman sarılmış. Öğretmen “Evet çocuklar dilek ağacını buldunuz, hepinizi tebrik ederim. Biliyorum ki hepinizin bir dileği var. Kiminiz oyuncak, kiminiz pasta kiminiz de şeker istedi. Ama dilek ağacı bugün size bu tatlı kırmızı elmalardan vermek istiyor” demiş. Çocuklar elmaları görünce karınlarının da acıktığı fark etmiş ve “Yaşasın” diye bağırmışlar. Öğretmen sözlerine devam etmiş “Hayatta her zaman istediklerimiz olmaya bilir. Sizler farklı şeyler istediniz ama dilek ağacı size elmalarını sundu. Elinizdekilerin kıymetini her zaman bilin çocuklar. Hadi şimdi elmaları toplayalım” demiş ve hepsi birlikte dallardan sarkan elmaları toplamışlar.

Ağacın altına oturup afiyetle elmalarını yemişler. Yedikleri elmaların tadı bütün şekerlerden, çikolatalardan daha güzel gelmiş. Daha sonra ormanı keşfetmeye devam etmişler. Kuşları inceleyip, çiçekleri koklamışlar. Minik karıncalara yollar yapmışlar. Gün sonunda hepsi yorgun bir şekilde otobüse binmiş ve evlerine gitmişler. Emre ve diğer çocuklar rüyalarında dilek ağacını görmüşler. Bu hikaye de burada bitmiş.

Daha fazla hikaye okumak isterseniz Hikayeler kategorimizi inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir