Elif’in Dağınıklığının Hikayesi

Bir zamanlar küçük bir köyde yaşayan Elif adında sevimli bir kız varmış. Elif, bahçede oyun oynamayı, çiçekleri sulamayı, piknik yapmayı çok severmiş. Çiçeklerin arasından ise en sevdiği çiçek pembe gülmüş. Elif, her gün bahçeye çıkar, çiçeklerini sever, onlarla konuşur, oyunlar oynarmış. Arkadaşları da bahçeye sık sık gelir ve birlikte zaman geçirirlermiş.

Günlerden bir gün Zeynep ve Mehmet, Elif ile oynamak için bahçeye gelmişler. Üç arkadaş bahçe de saatlerce oyun oynamışlar. Hava kararmaya başlayınca eve gitme saatleri gelmiş ve vedalaşıp eve gitmişler. Çocuklar evlerine gidince, Elif de eve girmiş. Ama arkasında bıraktığı dağınıklık hiç dikkatini çekmemiş. Her yerde taşlar, boyalar, kopmuş çiçekler ve daha birçok oyun malzemesi varmış. Çocuklar gidince Elif’in annesi bahçeye çıkmış ve gözlerine inanamamış. “Elif, bu bahçenin hali ne böyle? Lütfen hemen toplar mısın?” demiş. Elif de annesine “Tamam anneciğim” demiş ve bahçeyi toplamaya başlamış. Ama hiçbir eşyayı koyması gerektiği yere koymamış. Hepsinin yerlerini karıştırmış ve bahçe karmakarışık bir hale gelmiş. Ertesi gün, uyanır uyanmaz bahçeye çıkan Elif, en sevdiği bebeğini aramaya başlamış ama hiçbir yerde bulamamış. Hemen annesinin yanına gidip “Anneciğim, en sevdiğim bebeğimi bulamıyorum” diye ağlamaya başlamış. Annesi “Kızım dün bahçeyi, oyuncaklarını her yere dağıtmışsınız. Bu kadar dağınık oynamak doğru değil. Dün sana topla dediğimde de her şeyin yerini değiştirmişsin. Şimdide aradığını bulamıyorsun” demiş. Bunu duyan Elif, annesinin haklı olduğunu anlamış ve ağlamaya başlamış. Annesi Elif’in üzüldüğünü görünce yardım etmiş ve birlikte aramaya başlamışlar. Buldukları her şeyi yerlerine yerleştirmişler ve sonunda bebek, çiçek saksısının içinden çıkmış. Bebeğini bulan Elif çok mutlu olmuş, hemen annesine sarılmış. Annesi ““Elifciğim, sana bir önerim olacak. Bugünden sonra oynadığın her şeyi kendi yerine koyarsan eşyaların asla kaybolmaz. Çünkü yeri belli olan şeyleri kaybetmek çok zordur. Bu fikrimi birkaç gün deneyebilirsin. Böylelikle sürekli eşyalarını aramak zorunda kalmayız” demiş. Bu öneri Elif’in de aklına yatmış. “Tamam anne, deneyeceğim” demiş.

O günden sonra Elif, bahçede oynadıktan sonra her şeyi yerlerine yerleştirmiş. Bu sayede hiçbir eşyası kaybolmamış ve arkasından ağlamak zorunda kalmamış. Bu hikâye de burada bitmiş. Sizler de eşyalarınızı sürekli aynı yere koyarsanız, hem kaybetmezsiniz hem de yerlerini hatırlamanız kolay olur çocuklar.

Daha fazla hikaye okumak isterseniz Hikayeler kategorimizi inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir