Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde ormanın derinliklerinde yaşayan Mimi adında minik bir fil yaşarmış. Mimi, kitap okumayı çok severmiş, her gün okul çıkışı orman kütüphanesine gider akşama kadar kitap okurmuş.
Mimi’nin okulu bitmiş ve yaz tatili gelmiş, bu tatil esnasında orman kütüphanesi kapanmış. Mimi de evde ki kitaplarını okumaya başlamış. Bir gün arkadaşları Mimi’yi ormana oyun oynamaya çağırmış, Mimi de hemen hazırlanmış ve dışarı çıkmış. Hepsi birlikte saklambaç, ebelemece, zıplama gibi oyunlar oynamış. Mimi, oyun oynamaktan çok mutlu olmuş. Her sabah arkadaşlarının yanına gidip oyunlar oynamış, zamanının çoğunu eğlenceye ayırmaya başlamış. Bu esnada da kitap okumayı aksatmış. Günler geçmiş ve okul başlamış, öğretmen tavşan tüm öğrencileri yeni kitaplar dağıtmış ve okumalarını istemiş. Mimi, kitabın kapanı açmış ve okumaya başlamış ama kelimeleri okumakta çok zorlanmış. Öğretmen tavşan, Mimi’ye neden okuyamadığını sorduğunda, Mimi ara verdiğini ve okumayı bıraktığını itiraf etmiş. Öğretmen tavşan, Mimi’ye okumanın önemini anlatmış. “Mimi, okumak hayal gücünü geliştirir ve zihinsel gelişimini sağlar. Ama sadece kitap okumakla olmaz, tabi ki de oyun da oynamalısın ama ikisini bir arada yapmalısın. Ne oyunu ne de kitap okumayı ihmal etmemelisin” demiş.
Mimi, öğretmenin sözlerinden ders almış ve bir daha okumayı aksatmayacağına dair söz vermiş. O günden sonra tatiller de bile her gün mutlaka bir kitap okumuş ve oyun oynamaya da zaman ayırmış. Mimi, kısa sürede eski okuma becerilerine kavuşmuş ve yeniden kitapların büyülü dünyasına dalmış. Artık okumayı hiç ihmal etmemiş ve her gün yeni maceralar keşfetmiş. Masal da burada bitmiş.
Daha fazla kısa masal okumak isterseniz Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.