Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde ormanın derinliklerinde, küçük bir gölün kenarında yaşayan Karamel adında sevimli bir kaplumbağa varmış. Karamel’in kabuğu diğer kaplumbağalar gibi yemyeşil renkte değil karamel rengindeymiş, bu yüzden adına Karamel demişler. Karamel diğer kaplumbağalara göre de biraz inatçıymış. Ne zaman bir şeyi yapmak istese, mutlaka yapar ve inadından vazgeçmezmiş.
Günlerden bir gün, Karamel gölün yanında oturuyormuş, yanına arkadaşları gelmiş ve oyun oynamaya başlamışlar. Karamel’in gözüne karşı taraftaki çiçekler takılmış “Aaaa bakın! Karşı da rengarenk çiçekler var” demiş. Hepsi bakmış “Çok güzel” demiş. Karamel “Ben oraya gideceğim” demiş. Arkadaşları ise bunun tehlikeli olabileceğini söylemişler. İnatçı Karamel ise arkadaşlarını dinlemeyip çiçeklerin yanına gitmeye karar vermiş. Karamel, gölün kenarındaki taşları kullanarak karşıya geçmeye çalışmış. Ancak ortalara geldiğinde ayağı kaymış ve göle düşmüş. Sular onu hızla sürüklerken, Karamel ne yapacağını bilememiş. Tam o sırada arkadaşları, Karamel ‘i kurtarmak için harekete geçmişler. Hemen uzun bir dal parçası bulmuşlar ve Karamel ‘e uzatmışlar. Karamel hemen dalı tutmuş ve karaya çıkmış. Arkadaşlarının yardımıyla hayatı kurtulmuş.
Yaşadığı bu olay inatçılığın tehlikeli olabileceğini öğretmiş. Artık arkadaşlarının sözlerini dinlemeye ve onların yanında kalmaya karar vermiş. Karamel, kendine güvenmenin önemli olduğunu bilse de, bazen yardım almanın ve arkadaşlarla birlikte hareket etmenin ne kadar değerli olduğunu anlamış. Böylece Karamel ve arkadaşları, birlikte mutlu ve güvenli bir şekilde yaşamışlar. Masal da burada bitmiş.
Daha fazla kısa masal okumak isterseniz Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.