Kızıl ve Hediyesinin Masalı

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde ormanın derinliklerinde yaşayan bir çok sevimli hayvan varmış. Bu hayvanlardan biri de Kızıl mış. Kızıl, neşeli, zeki ve dost canlısı bir tilkiymiş. Arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi, oyunlar oynamayı çok severmiş.

Günlerden bir gün Kızıl, uykusundan uyanmış, elini yüzünü yıkamış. Odasına gidip üstünü değiştirirken, duvarda duran takvime bakmış ve birden “Anne, anne” diye bağırıp mutfağa gitmiş. Anne tilki o sırada kahvaltı hazırlıyormuş ve Kızıl’ın bağırmasını duyunca çok korkmuş. “Ne oldu Kızıl? İyi misin?” diye sormuş. Kızıl “Günaydın anneciğim, çok önemli bir şeyi unutmuşum, şimdi hatırladım ama biraz geç kaldım. Lütfen bana yardım eder misin?” demiş. Anne tilki “Kötü bir şey oldu sandım, tabi ki de sana yardım ederim” demiş ve yanına oturmuş. Kızıl “Bugün en yakın arkadaşım olan kangurunun doğum günü ama ben ona hediye almayı unuttum. Ne yapacağım şimdi?” diye sormuş ve ağlamaya başlamış. Anne tilki “Ağlama lütfen Kızılcığım, hediye her zaman para ile satın alınan bir şey değildir. Kendi emeğinle arkadaşına güzel bir hediye hazırlayabilirsin” demiş. Kızıl annesinin sözlerinden sonra düşünmeye başlamış kangurunun en sevdiği şeyler içinden tekrarlamış. “Pembe, kolye, taş…” Anne tilki “Bunlar ne Kızıl?” diye sormuş. Kızıl “Kanguru pembe rengi çok seviyor anne, en sevdiği takı da kolye. Bende bu kolyeyi taşlardan yapabilirim” demiş. Anne tilki “Çok güzel bir fikir Kızıl, sana taş bulma konusunda yardımcı olabilirim, daha önce topladığım taşlar vardı, onları sana veriyim” demiş. Kızıl çok sevinmiş, annesi taşları vermiş ve Kızıl taşları pembe renge boyamış ve ipe dizmiş. Çok güzel bir kolye olmuş, parlak kağıtlara sarıp, doğum günü kartını koymuş. Daha sonra hazırlanıp partiye gitmiş. Parti çok eğlenceli geçmiş, ormanın diğer sakinleriyle oyunlar oynamışlar, meyve pastası kesmişler. Sıra hediyeleri vermeye gelince, Kızıl “Ya beğenmezse” diye düşünmüş ama yine de hediyesini vermiş. Kanguru tek tek hediyeleri açmış, sıra Kızıl’ın hediyesine gelmiş ve paketi açınca kolyeyi görmüş. “Bu harika Kızıl, çok teşekkür ederim, kolye takmayı çok severim ve en sevdiğim renkte pembe” demiş ve Kızıl’a sarılmış. “Bu aldığım en güzel hediye, çünkü kendi emeğinle yapmışsın canım arkadaşım” demiş.

Kızıl çok sevinmiş, böylece panik ve heyecanla başlayan bir gün mutlu sonla bitmiş. Hediyeleşmek çok güzelmiş ama en önemlisi hatırlanmak ve unutulmamakmış. Ormanın derinliklerinde dostluğun ve sevginin değeri bir kez daha anlaşılmış. Masal da burada bitmiş.

Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir