Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde gökyüzünün maviliklerinde yaşayan küçük bir bulut varmış. Bu bulut yağmur bulutuymuş ve adı Bulo imiş. Bulo, gökyüzünü yeni tanımaya başlamış çünkü doğalı daha bir kaç ay olmuş. Her gün gökyüzünde ki diğer bulutların yağmur yağdırmasını izler “Keşke bende yağmur yağdırabilsem” diye üzülürmüş. Ama Bulo, kendisini çok küçük hissettiği için bir türlü yağmur yağdıramıyormuş.
Bulo’nun yağmur yağdıramadığını diğer bulutlar bilirmiş ve onunla alay ederlermiş. “Bulo, sen çok küçüksün ve yağmur yağdırman imkansız” derlermiş. Bulo, diğer bulutların bu sözlerini duyunca kendisine hiç güvenmez ve yağmur yağdırmayı denemezmiş. Bulo, çiçekleri izlemeyi, insanlara bakmayı, diğer doğa olaylarına şahit olmayı çok severmiş. Günlerden bir gün gökyüzünden yeryüzünü izlerken, küçük bir çiçeğin solmak üzere olduğunu görmüş. Diğer bulutların çok işi olduğu için saha küçük çiçeğe sıra gelmemiş ve günlerden susuz kalmış. Bulo, çiçeğin bu haline çok üzülmüş. “Keşke ona yadım edebilsem” diye düşünmüş. Ama yardım edemeyeceğini düşündüğü için hiç yağmur damlalarını yeryüzüne indirmeyi denememiş. Bu duruma üzülen Bulo, hemen evine gitmiş ve ağlamaya başlamış. Bulo’nun ağladığını gören anne bulut “Neyin var Bulo? Neden ağlıyorsun?” diye sormuş. Bulo “Solmak üzere olan bir çiçek gördüm ama ona yardım edemedim. O çiçeğin haline çok üzüldüm” demiş. Anne bulut “Neden yardım edemeyeceğini düşünüyorsun Bulo? Ben senin yağmur yağdırabileceğine eminim, sadece kendine inanmalı ve bir kez de olsa denemelisin” demiş. Bulo annesinin sözlerini düşünmeye başlamış, bütün gece diğer bulutları izlemiş ve hepsinin nasıl yağmur yağdırdığını görmüş. Ertesi gün, annesinin sözlerinden cesaret alarak çiçeğin olduğu yere gitmiş. Çiçek dünden daha kötü haldeymiş ve acilen suya ihtiyacı varmış.
Bulo bu sefer, o çiçeği orada yalnız başına bırakmak istememiş. Kendine güvenmiş, kalbinin sesini dinlemiş ve var gücüyle kendisini sıkmış. O an da Bulo minik yağmur damlalarını hissetmeye başlamış. Bulo, ıslandığını hissedince daha da cesaretlenmiş ve yağmur damlalarını akıtmaya başlamış. O damlalar aşağıya düşmüş ve susuzluktan kuruyan çiçeğin yapraklarına gelmiş. Çiçek, yağmuru hissedince kocaman gülümsemiş ve bütün suyu köklerine indirmiş. Çiçek kısa sürece canlanmış ve güzel kokusunu salmış. Bulo, çiçeğe yardım ettiği için çok mutlu olmuş. Kendisine güvenince yapamayacağı şey olmadığını anlamış. O günden sonra her zaman kalbinin sesini dinlemiş ve yağmur yağdırmaktan hiç vazgeçmemiş. Masal da burada bitmiş.
Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.