Bir varmış, bir yokmuş; evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir gölün kenarında, sakin suların arasında minik bir kaplumbağa yaşarmış. Bu kaplumbağanın adı Tosbi’ymiş. Her sabah güneşi selamlarken suyun içindeki yansımasına bakar, “Bir gün ben de gölün karşı kıyısına gideceğim,” dermiş. Ancak orası ona çok uzak görünürmüş. Gölün karşısına geçebilmek için büyük dalgaları ve güçlü rüzgarları aşması gerekiyormuş. Bu yüzden her defasında vazgeçer, kabuğuna saklanırmış. Günler böyle geçip giderken bir sabah gökyüzü maviye bürünmüş, kuşlar cıvıldamaya başlamış. O an, Tosbi içinden bir ses duymuş: “Denemeden bilemezsin.” Sesi duyar duymaz Tosbi birden cesaretlenmiş ve “Ben bunu başarabilirim!” demiş.
Derin bir nefes almış, ardından ilk adımını suya atmış. Önce korkmuş ama sonra gölün suyu sıcacık gelmiş. Her kulaçta biraz daha ilerlemiş. “Yapabiliyorum!” diye sevinçle bağırmış. Fakat ortalara geldiğinde rüzgar biraz şiddetlenmiş. Dalgalar büyümüş ve Tosbi biraz korkmaya başlamış. Tam geri dönmeyi düşünürken gökyüzünden bir martı, “Devam et Tosbi, az kaldı, başarabilirsin!” diye seslenmiş. Tosbi martıya, “Korkuyorum ama dalgalar çok büyüdü ve rüzgar şiddetli,” demiş. Martı da Tosbi’ye, “Korkma, ben yukarıdan seni takip edeceğim. Yardıma ihtiyacın olursa sana destek olacağım,” demiş. Bu sözler Tosbi’ye güç vermiş ve martıya teşekkür etmiş. Artık korkusu azalmış, yerine umut dolmuş. Çünkü biliyormuş ki, bazen küçük bir cesaret, koca bir gölü aşabilirmiş.

Sonunda Tosbi karşı kıyıya ulaşmış. Güneş tam tepedeymiş ve su ışıltılarla dans ediyormuş. Küçük kaplumbağa sevinçten havaya zıplamış ve “Başardım!” diye gülümsemiş. O gün göldeki herkes Tosbi’yi alkışlamış. Çünkü o sadece karşı kıyıya geçmemiş, kendi korkusunu da aşmış. O günden sonra göldeki her canlı, cesaretsiz bir arkadaşını gördüğünde “Tosbi gibi ol!” dermiş. Cesur, sabırlı ve umut dolu…
Birbirinden güzel hayvan masalları için “Hayvan Masalları” kategorimizi inceleyebilirsiniz.




