Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde çayırlarda yaşayan üç hayvancık varmış. Bu hayvanlar uğur böceği, arı ve kelebekmiş. Bu üçlü çok yakın arkadaşlarmış. Her gün birlikte oyun oynar, çimlerde yuvarlanırlar, uçmanın da tadını çıkarırlarmış.
Günlerden bir gün, evlerinin yakınlarında uçarken bir elma ağacına denk gelmişler. Yerde kocaman, parlak, kırmızı bir elma görmüşler. Elma o kadar lezzetli görünüyormuş ki üç arkadaş hemen elmanın yanına uçmuşlar. “Bu elma bizim olsun!” demiş uğur böceği. “Evet, evet, bizim olsun!” demiş arı. “Peki, nasıl paylaşacağız?” demiş kelebek. “Ben en büyük ısırığı alacağım!” demiş uğur böceği. “Hayır, hayır, ben alacağım!” demiş arı. “Durun, durun, kavga etmeyin!” demiş kelebek. “Bu elma bizim arkadaşlığımızdan daha önemli mi?” Uğur böceği ve arı, kelebeğin sözlerinden sonra çok utanmışlar. Kelebek haklıymış, elma ne kadar güzel olursa olsun, arkadaşlıkları her şeyden önemliymiş. “Özür dileriz, kelebek.” demiş uğur böceği. “Evet, özür dileriz.” demiş arı. “Biz senin arkadaşın olduğumuz için çok mutluyuz.” demişler. “Ben de sizin arkadaşınız olduğum için çok mutluyum.” demiş kelebek. “O zaman, bu elmayı eşit şekilde paylaşalım.” demişler.
Ve öyle yapmışlar. Elmanın bir parçasını uğur böceği, bir parçasını arı, bir parçasını da kelebek almış. Hep birlikte afiyetle yemişler. Sonra da elmanın çekirdeklerini toprağa dikmişler. Belki bir gün, orada yeni bir elma ağacı büyür diye umut etmişler. Ve mutlu mesut yaşamışlar.
Daha fazla kısa masal okumak isterseniz Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.