Her sabah olduğu gibi o sabahta yaşlı çoban koyunları, kuzuları yaylaya otlamaya götürüyormuş. İçlerinde bir yaramaz kuzu varmış. Hiç durmuyor zıp zıp zıplıyormuş. Annesi onu yaramaz olduğu için hiç yanından ayırmıyormuş. O gün yaramaz kuzu gene sağa sola koştururken çok güzel bir tavşan ailesi görmüş. Başlamış tavşanların peşinden koşmaya. Tavşanlar önde kuzu arkada konuşuyorlarmış. Bir ara küçük kuzu yorulmuş, dinlenmek için durmuş. Ancak o zaman fark etmiş sürüden ayrıldığını. Sağına bakmış, soluna bakmış kimse yok. Önce umursamamış, tavşanlarla koşmaya devam etmiş. Bir ara karnı acıkmış, etraftaki güzel otlar ile karnını doyurmuş. Sonra susayınca tavşanlar onu derenin kenarına götürmüş.
Küçük kuzu derenin kenarında su içerken birden ayağı kaymış ve dereye düşmüş. Derenin akıntısına kapılıp, yüzmeye başlamış. Yaramaz kuzu yüzerken deredeki balıklar ona eşlik ediyormuş. Arkasına dönüp baktığında, tavşan ailesinin ona el salladığını görmüş. Yaramaz kuzu çok mutluymuş artık bir sürü tavşan arkadaşı varmış. Derken etrafını balıkların sardığını görmüş, başlamış onlarla oynamaya. Bu arada çok eğleniyormuş. Bir ara, suyun azaldığı bir yerde karaya çıkmış. Arkasına baktığında balıklar ona el sallıyormuş. Küçük yaramaz kuzunun şimdi birde balık arkadaşları varmış. Tam karaya çıkmış bir de ne görsün, karşısında bir sürü leylek. Kuzu leyleklerin uçmasını seyrederken başlamış kollarını çırpmaya. Bunu gören leylekler kuzunun uçmak istediğini anlamış ve gagalarıyla kuzuyu havaya kaldırmışlar. Kuzu leyleklerin sayesinde uçuyormuş. Uçmuş uçmuş uçmuş o kadar çok uçmuş ki köyün, ormanın, dağların, akan suyun üzerinden geçmiş ve en son kendi sürüsünün olduğu yaylayı görmüş. Leylekler den kendisini yaylaya bırakmalarını rica etmiş. Leylekler de kuzuyu yaylaya çobanın ve koyunların yanına bırakmışlar. Yaramaz kuzu çok teşekkür etmiş ve onlara el sallamış. Leylekler de ona el sallamışlar. Artık kuzunun bir sürü tavşan, balık, leylek arkadaşları varmış. Çok mutluymuş, koşarak sürüye katılmış.
Annesinin yanına gittiğinde, olanları annesine anlatmış. Endişeli olan annesi kuzunun yaşadıklarını duyunca ona kızmaktan vazgeçmiş ama yaptığının da yanlış olduğunu ve bir daha sürüden ayrılmaması gerektiğini söylemiş. Çünkü şansının her zaman yaver gitmeyeceğini ve karşısına kötü kalpli kurdun da çıkabileceğini söylemiş. Küçük yaramaz kuzu işte o zaman anlamış ki yaptığı çok yanlış bir şey. Bu seferlik şansının yaver gittiğini ama bir dahaki sefer bu kadar şanslı olmaya bileceğini anlamış. Ve annesine söz vermiş bir daha sürüden hiç ama hiç ayrılmayacakmış. Annesi de onu affetmiş ve o günden sonra küçük yaramaz kuzu annesinin sözünden hiç çıkmamış. Sürüden de hiç ayrılmamış. Ama arkadaşlarına her gün yaşadığı macerayı anlatmaktan da geri kalmamış.
Burada da küçük yaramaz kuzunun maceraları bitmiş. En güzel uyku masalları için biti takip edin.