Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, rengarenk çiçeklerin açtığı bir çayır varmış. Bu çayırda, tavşanlar, sincaplar, arılar, böcekler ve kelebekler yaşarmış. Bütün hayvanlar sevgi ve saygı içerisinde günlerini geçirirlermiş.
Günlerden bir gün, kelebek gökyüzünde süzülürken, bir arının ağacın dalında çırpındığını görmüş. Kelebek hemen ağacın yanına gitmiş ve arının ağaca yapıştığını görmüş. Kelebek şaşkınlıkla “Ne oldu arı arkadaş?” diye sormuş. Arı “Ah iyi ki geldin kelebek, yaptığım balla ağaca yapıştım, bir türlü kurtulamıyorum, bana yardım eder misin?” diye sormuş. Kelebek “Tabi hemen arkadaşım bekle” demiş. Kelebek kanadına bir dal parçası sıkıştırmış ve arının yanına gidip balı toplamış. Böylece arıyı kurtarmış. Çok sevinen arı, kelebeğe teşekkür etmiş, bir süre sohbet edip ayrılmışlar. Bir kaç gün sonra, kelebek, yine gökyüzünde süzülürken, aşağıda zorla yürüyen bir karınca görmüş. Karınca, bulduğu yaprağı yuvasına götürmeye çalışıyormuş. Ama yaprak çok ağır olduğu için taşımakta zorlanıyormuş. Bunu gören kelebek, karıncaya yardım etmek istemiş. Kelebek, karıncaya doğru yavaşça süzülüp, “Merhaba karınca, sana yardım edebilir miyim?” diye sormuş. Karıncanın gözleri parlamış, “Oh, teşekkür ederim kelebek! Bu yaprağı yuvama götürmeye çalışıyorum ama çok ağır,” demiş. Kelebek, “Üzülme, birlikte yapabiliriz,” demiş ve yaprağın bir ucundan tutarak karıncaya yardım etmiş.
Yolda ilerlerken, kelebek ve karınca birbirleriyle sohbet etmişler. Karınca, kelebeğin yardımseverliğinden çok etkilenmiş, yol boyunca yaptığı güzel davranış için teşekkür etmiş. Kelebek çok mutluymuş, çünkü yardım etmeyi çok seviyormuş. Ertesi gün öğrenci böceklere, başka bir gün çekirgelere yardım etmiş. Her yardımından sonra akşamları huzurla uyuduğunu fark etmiş. Kelebeğin bu yardımseverliği bütün çayıra örnek olmuş. Bu masal da burada bitmiş.
Daha fazla kısa masal okumak isterseniz Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.