Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, ormanın birinde yaşayan yavru bir zebra varmış. Bu zebranın adı Lila imiş. Lila, havalar soğuduğu için üşütmüş ve hasta olmuş. Ateşi, yükselmiş, boğazı ağrımış ve burnu akıyormuş.
Annesi Lila’yı alıp, Doktor Aslanın evine götürmüş, doktor ona ilaç yazmış ama Lila ilaç içmek istemiyormuş. Lila “Anne ilaçların tadı çok kötü ben onları içmek istemiyorum” demiş. Annesi “Ama ilaçlarını içmezsen iyileşemezsin Lilacığım, ilaçlar sana iyi gelecek. Hem ilacını iç bende arkasından sana bir kaşık pekmez veriyim, böylelikle ilacın kötü tadı gider” demiş. Lila pekmez yemeği de sevmiyormuş o yüzden ne ilaç ne de pekmez içmek istememiş. Annesi ısrar etmemiş ama Lila’ya “Lila, ilacını içmen lazım. Bu bir seçim değil. Eğer ilacını içmezsen daha çok hastalanırsın. Belki de hastaneye yatman gerekir. O zaman daha çok ilaç içmen gerekecek. Sen bunu istiyor musun? Şimdi düşün ve kararını verdiğinde bana seslen” demiş. Lila, hastanede yatmak istemiyormuş çünkü iğne olmak, serum taktırmaktan korkuyormuş. O yüzden ilaç içmekten başka çaresi yokmuş. Lila “Anne, ilaçlarımı getirir misin? Hemen içmem lazım, ben hastanede yatmak istemiyorum” demiş. Annesi hemen yavru zebranın yanına gelmiş ve ilacı içirmiş. Arkasından da pekmezi yemiş ve ilacın kötü tadı uçup gitmiş. Lila şimdi mutluymuş.
Lila’nın annesi ona sarılmış “Aferin Lilacığım, çok cesur davrandın. İlaçlarını düzenli içersen hemen iyileşirsin. Seni çok seviyorum” demiş. Lila da annesine sarılmış “Bende seni seviyorum anne, ilaçlarımı içeceğim söz veriyorum” demiş. O günden sonra ilaçlarını düzenli içmiş ve iki gün sonra iyileşmiş. O günden sonra ilaç içmekten hiç korkmamış.
Daha fazla kısa masal içmek istersen Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.