Masalın Özeti: Bu masal, renkleriyle ünlü Gökkuşağı Çiftliği’nde yaşayan hayvanların bir sabah renklerin kaybolduğunu fark edip, birlikte çözüm arayışına çıkmasını konu alıyor. Hayvanlar, farklı özelliklerini birleştirerek büyük bir sorunun üstesinden geliyor.
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, göklerin maviliği ile tarlaların sarısı arasında kurulmuş bir çiftlik varmış. Bu çiftliğe Gökkuşağı Çiftliği derlermiş çünkü sabah güneş doğarken ahırlar, çiçekler, hatta hayvanların tüyleri bile renk renk parlar, adeta gökkuşağının kendisi çiftliğe inmiş gibi görünürmüş. Bu çiftlikte yaşayan hayvanlar arasında en meraklısı Minik Tonton Tavşan, en utangaçı Bulut Kazı, en konuşkan da Pirinç Horoz’muş. Hepsi her sabah erkenden uyanır, günlerini neşeyle karşılarmış.
Günlerden bir sabah, hayvanlar uyuduğunda her şeyin farklı olduğunu görmüşler. Tonton Tavşan uyanmış, gözlerini ovuşturmuş ve kulaklarını dikleştirmiş. Çevresine bakmış ama bir tuhaflık varmış. Çiçekler soluk gri, ahır kapıları mat, gökyüzü bile donuk görünüyormuş. “Renkler nereye gitti?” diye fısıldamış kendi kendine. Bulut Kazı da dışarı çıkınca çığlık atmış: “Kanatlarım… bembeyaz değil! Gri olmuşum!” Pirinç Horoz gelip tüylerini kabartmış: “Benim o parlak kırmızı ibiğim nerde?!” Üçü de şaşkınlıkla bir araya gelmiş. Çiftliğin tüm renkleri yok olmuş gibiymiş. Bunun üzerine Tonton Tavşan bir öneri sunmuş: “Çiftliğin en yüksek tepesine çıkıp etrafa bakalım. Belki renkler nereye gittiğini oradan görürüz.” Hep birlikte tepeye tırmanmışlar ama manzara gri bir çöle benziyormuş. Derken rüzgarın taşıdığı hafif bir ses duymuşlar. İnce, titrek bir sesti: “Be… ni… ta… kip… edin…” Üç arkadaş irkilmiş. Ama sesin gittiği yönü takip etmeye karar vermişler. Ses onları ormanın derinliklerine götürmüş. Orada Renksiz Peri adında minicik bir peri oturuyormuş. Yüzü üzgünmüş. Tonton Tavşan sormuş: “Renkler nereye gitti? Bize yardım edebilir misin?” Renksiz Peri başını eğmiş: “Ben… yanlışlıkla hepsini bir kavanoza çekip kaybettim. Çalışmalar yapıyordum, büyü kontrolden çıktı… Çok üzgünüm.” Bulut Kazı şaşırmış: “Peki neden geri getirmiyorsun?” Peri omuzlarını düşürmüş: “Tek başıma yapamıyorum. Renklerin geri dönebilmesi için üç şeye ihtiyacım var: Cesaret, yardımlaşma ve kararlılık.” Hayvanlar birbirlerine bakmışlar. Bunların hepsine sahip olduklarını biliyorlarmış. Renkleri aramak için farklı görevlere ayrılmışlar: Tonton Tavşan hızlı olduğu için ormanın içini araştırmış, Bulut Kazı yükseklerden uçup gökyüzünü kontrol etmiş, Pirinç Horoz da etrafa renk çağıran şarkılar söylemiş. Gün boyunca çalışmışlar. Derken tavşan bir kavanoza çarpıp yuvarlanmış. Kavanozun içinden hafif bir kırmızı ışık sızmış! Buldukları kavanozu hemen periye götürmüşler. Peri heyecanla ellerini birleştirmiş: “Harika! Şimdi geri kalanını bulmamız daha kolay olacak.” Hayvanlar daha yüksek bir motivasyonla çalışmış. Kimi zaman yorulmuşlar ama birbirlerini desteklemişler. Sonunda tüm renk kavanozları bulunmuş. Peri, üç arkadaşın elini tutmuş: “Siz renklerin geri dönmesini hak ediyorsunuz.”

Bir anda kavanozların kapağı açılmış, çiftlik gökkuşağının tüm renkleriyle dolmuş! Tonton Tavşan’ın kulakları yeniden pembeleşmiş, Pirinç Horoz’un ibiği kıpkırmızı parlamış, Bulut Kazı’nın kanatları bembeyaz olmuş. Hayvanlar periye teşekkür etmişler. O günden sonra çiftlikte hiç kimse tek başına bir iş yapmamış; ne zaman bir sorun çıksa birlikte çözmüşler. Ve Gökkuşağı Çiftliği, renkleriyle birlikte mutluluğunu da sonsuza kadar korumuş. Masal da burada bitmiş.
Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz. Okurken keyif almanız ve bu masal için güzel yorum yapmanız bizim için büyük bir mutluluk olacaktır.
