Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde ormanın derinliklerinde büyük bir göl varmış. Bu gölü harika bir rengi varmış. Ağaçların, çiçeklerin yansımasıyla gölün rengi gökkuşağı gibi görünüyormuş. Bu yüzden tüm hayvanlar bur göle gökkuşağı gölü diyorlarmış.
Gökkuşağı gölünde sevimli bir kurbağa varmış. Bu kurbağanın adı Kurbik miş. Kurbik müzik dinlemeyi, şarkı söylemeyi ve keman çalmayı çok severmiş. Her gün gölün yanında kemanını eline alır tüm göle harika şarkılar çalarmış. Gölde yaşayan hayvanlar Kurbik’in müziğini duyduğunda işini bırakır, sadece onu dinlerlermiş. Günlerden bir gün Kurbik, kemanı ile gölün kenarında kulakların pasını siliyormuş. O sırada yürümekten yorulan bir ceylan gölün kenarından geçiyormuş ve müzik sesini duymuş. Bu sesin nereden geldiğini merak eden ceylan, sesin geldiği yere gidince küçük bir kurbağanın keman çaldığını görmüş. Ceylan Kurbik’in kemanı bırakmasını beklemiş ve müzik bittiğinde onu alkışlamış. Kurbik, ilk defa gölde yaşamayan bir hayvanın onu dinlediğini görünce çok utanmış. Ceylan “Sen harikasın küçük dostum. Çok iyi bir müzisyensin! Hiç konser verdin mi?” diye sormuş. Kurbik utanarak başını sallamış. “Sadece arkadaşlarım için keman çalarım, tüm hayvanlar için çalmaktan utanırım” demiş. Ceylan “Yaptığın şey o kadar değerli ki, bunu herkesin duyması lazım” demiş. Kurbik çok utanmış ve teşekkür ederek göle dalıp evine gitmiş. Ceylan kurbağa için bir şeyler yapmak istiyormuş, onun bu müziğini herkesin duyması için bir plan yapmaya karar vermiş. Hemen ormanda ki arkadaşlarına ve göldeki hayvanlara haber vermiş. Herkes bir araya gelince “Arkadaşlar Kurbik çok yetenekli bir canlı. Gölde ki arkadaşlar onun yeteneğini biliyorlar ama ormanın derinlerinde yaşayanlar bilmiyor. Bu yüzden onun için bir konser düzenlemek istiyorum. Bana yardımcı olur musunuz?” diye sormuş. Bütün hayvanlar sevinçle kabul etmişler ve hazırlıklara başlamışlar. Bir balık Kurbik’i oyalama görevini üstlenmiş. Zebralar ve geyikler sandalyeleri taşımış, aslanlar masaları getirmişler, maymunlar örtüleri sermiş, balıklar renkli yosunlarla ağaçları süslemişler. Kuşler ve sincaplar çiçek toplamış, tilkiler, atlar ve tavşanlarda konser sahnesini yapmışlar.

Ertesi gün Kurbik’in balık arkadaşı, Kurbik’e bir not götürmüş ve gölün kenarında bırakmış. Notta “Bu akşam seni göl kıyısına bekliyoruz” yazıyormuş. Kurbik merak içinde hazırlanmış ve akşam göl kıyısına gitmiş. Göl kenarına vardığında tüm dostlarını renkli süslerin arasında görmüş. Ceylan heyecanla bağırmış: “Hoş geldin Kurbik! Bugün senin için sürpriz bir konser günü. Bu sahne senin!” Kurbik çok duygulanmış ama aynı zamanda çok heyecanlanmış. “Siz benim için mi yaptınız bunu? Ama neden?” diye sormuş. Ceylan gülümseyerek, “Çünkü senin müziğin hepimizi mutlu ediyor. Artık her yıl bugün ‘Kurbik’in Günü’ olarak kutlanacak,” demiş. Kurbik kemanını almış ve ilk kez böyle büyük bir kalabalık için çalmış. Melodiler gökkuşağı gölüne yayıldıkça tüm canlılar neşe içinde dans etmiş. O günden sonra her yıl aynı gün, “Kurbik’in Günü” olarak kutlanmış ve göl neşeyle dolmuş.
Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.