Masalın Özeti: Genç leylek Lida, uçmayı çok seven fakat sorumluluk almayı pek bilmeyen bir kuşmuş. Bir gün annesi ona çok önemli bir görev vermiş: yuvadaki yumurtayı korumak. Bu masal; çocuklara sorumluluk almanın önemini, küçük adımların bile büyük sonuçlar doğurabileceğini ve sevginin koruyucu bir güç olduğunu anlatır.
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde gökyüzünün en parlak mavisiyle buluşan yüksek kayalıkların üzerinde bir leylek yuvası varmış. Bu yuvada, bembeyaz tüylü, neşeli ve genç bir leylek yaşarmış. Adı Lida’ymış. Lida uçmayı öyle çok severmiş ki, her gün bulutların arasına karışır, rüzgarla yarışır, uzun kanatlarını özgürce çırparmış. Ama bir konuda pek iyi değilmiş: sorumluluk almak. Yuvayı süpürmek, dalları düzenlemek ya da annesine yardım etmek yerine hep oyun oynamayı seçermiş.
Bir sabah annesi ciddi bir ses tonuyla ona seslenmiş: “Lida, bugün çok önemli bir görevin var. Ben yiyecek aramaya gideceğim. Bu yüzden yumurtayı sen koruyacaksın.” Demiş. Lida gözlerini büyütmüş. “Ben mi?” demiş şaşkınlıkla. “Ama ben uçmak istiyordum!” Annesi gülümseyerek Lida’nın başını okşamış. “Bazen uçmak kadar güzel şeyler vardır. Birine bakmak, onu korumak… Kalbini kullanırsan başarabilirsin.” Annesi uçup gidince Lida yumurtanın başına oturmuş. Önce biraz sıkılmış. Yuvanın etrafına bakmış, rüzgarla oynamaya çalışmış. Ama aklı hep gökyüzünde uçan kuşlardaymış. Tam o sırada siyah tüyleri parlayan bir karga, yuvanın yakınındaki dala konmuş. Meraklı gözlerle yumurtaya bakıyormuş. Lida hemen dikilmiş, kanatlarını açmış: “Burası güvenli bir yuva! Yaklaşamazsın!” diye ciyaklamış. Karga şaşırmış ve geri çekilmiş. Lida içinden, “Ben bunu gerçekten yaptım…” diye geçirmiş. Küçücük yüreği birden cesaretle dolmuş. Bir süre sonra bulutlar toplanmış ve gökyüzü kararmış. İnce ince yağmur damlamaya başlamış. Lida, yumurtanın üşümemesi için kanatlarını kocaman bir çadır gibi germiş. Soğuk rüzgar tüylerini ürpertmiş, yağmur damlaları sırtını ıslatmış ama Lida hiç kıpırdamamış. “Bu yumurta bana emanet,” diye mırıldanmış. Günler böyle geçmiş. Lida her sabah yumurtaya “Günaydın,” dermiş. Her akşam gökyüzüne bakıp annesinin geleceği zamanı düşünürmüş. Artık sorumluluk onun için bir yük değil, bir gurur kaynağı olmaya başlamış.

Nihayet bir sabah yumurtanın içinden hafif bir tıkırtı duyulmuş. Lida heyecanla yaklaşmış. Yumurta çatlamaya başlamış, küçük bir gagacık dışarı çıkmış. Ardından minicik bir leylek yavrusu yumurtayı kırıp dışarı çıkmış. Lida mutluluktan kanatlarını çırpmış. “Başardım! Onu korudum!” diye cıvıldamış. Tam o anda annesi gökyüzünden süzülerek yuvaya dönmüş. Yavrucağı görünce yüzü sevinçle parlamış. Lida’ya bakıp gururla “İşte sorumluluk almak böyle bir şeydir, Lida. Sen artık sadece uçmayı değil, korumayı da öğrendin.” O günden sonra Lida, hem gökyüzüne daha özgürce uçmuş hem de yeni kardeşine göz kulak olmayı bir an bile aksatmamış. Artık görevlerini severek yapan, bilinçli bir leylekmiş. Ve gökyüzü, onların mutluluğuyla biraz daha mavi görünür olmuş. Masal da burada bitmiş.
Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz. Okurken keyif almanız ve bu masal için güzel yorum yapmanız bizim için büyük bir mutluluk olacaktır.
