Mira ve Minik Pati’nin Hikayesi

Mira, okuldan eve dönerken her zaman aynı yolu kullanırdı: Parkın yanındaki çiçekli patika. O gün havada hafif bir rüzgar vardı. Kuşların sesi, çiçeklerin kokusu… Her şey her zamanki gibiydi. Ama birden çalılıkların arasından incecik bir “miyav…” sesi gelince Mira durdu. “Orada biri mi var?” diye seslendi. Çalıları araladığında, titreyen sarı tüylü minik bir yavru kediyle göz göze geldi. Kedinin mavi gözleri korkuyla açılmıştı, ama Mira’nın sesini duyunca rahatlamış gibi kuyruğunu hafifçe salladı. “Sen burada tek başına mısın?” diye sordu Mira. Kedi bir adım attı, sonra da Mira’nın avucuna başını yaslayıp mırlamaya başladı.

Mira hemen karar verdi: Bu kedi kaybolmuş olmalı. Onu burada bırakamazdı. Hızlıca kediyi kucağına aldı ve “Senin adın Minik Pati olsun,” dedi sevgiyle. “Merak etme, seni ailene götürmek için elimden geleni yapacağım.” Mira önce yakındaki mahalleyi dolaşarak kapı kapı sordu. “Bu yavru kedi sizin mi?” Herkes sevimli kediye hayranlıkla baktı ama kimsenin tanıdığı çıkmadı. Parkın kenarındaki bankta biraz soluklanırken, bir fikir aklına geldi: Kayıp ilanı panosu! Mahalledeki bakkalın yanında küçük bir pano vardı ve insanlar kaybolan eşyalarını, bazen evcil hayvanlarını yazarak asardı. Mira bakkala koştu, Minik Pati de kucağında heyecanla mırıldanıyordu. Pano kalabalıktı ama dikkatlice bakınca köşede küçük bir ilan gördü: “Kayıp Yavru Kedi Adı: Limon Renk: Sarı Görenlerin haber vermesi rica olunur. İletişim: Deren” Mira’nın kalbi sevinçle hopladı. “Demek gerçek adın Limon!” dedi kediye. Kedi sanki duyuyormuş gibi daha yüksek sesle mırıldadı. Telefon numarasını annesiyle birlikte aradı ve durumu anlattı. Karşıdan sevinç çığlığı duyuldu: “Gerçekten buldunuz mu? Hemen geliyorum! Birkaç dakika sonra, kırmızı montlu, gözleri yaşlı ama yüzü gülümseyen bir kız koşarak geldi. “Limon!” diye seslendi. Minik Pati yani Limon Mira’nın kucağından atlayıp kıza doğru koştu. Kız da eğilip onu sımsıkı kucakladı. “Ben Deren,” dedi nefes nefese. “Onu iki gündür arıyoruz. Çok korkmuştum.” Mira gülümsedi. “Parkta buldum. Tek başına kalmış gibiydi.” Deren başını salladı. “O kadar minik ki kapı açık kalınca dışarı kaçmış. Onu bulduğun için çok teşekkür ederim. Benim için çok önemli.” Mira içten bir şekilde, “Ben de böyle bir durumda birinin yardım etmesini isterdim,” dedi. Deren küçük çantasından renkli bir kart çıkardı. “Bu da teşekkür kartım. Kendim yaptım. İçinde bir sürpriz var.” Mira kartı açtı. İçinde iki kızın ve bir kedinin birlikte çizildiği bir resim vardı. Altında şöyle yazıyordu: “İyilik, en güzel yol arkadaşlığıdır.” Mira kartı görünce yüzü aydınlandı. “Bu çok güzel! Seni de Limon’u da tanıdığıma çok sevindim.” Deren de gülümsedi: “İstersen Limon’u görmek için istediğin zaman gelebilirsin.” Mira mutlulukla başını salladı.

Mira ve Minik Pati’nin Hikayesi

Ve o günden sonra üçü birlikte parkta sık sık buluşmaya başladılar. Limon artık asla kaybolmuyordu; çünkü hem Deren’in hem de Mira’nın sıcacık sevgisi onu her zaman koruyordu. Böylece, bir yavru kediyi sahibine ulaştırmak için başlayan küçük bir macera, yeni bir dostluğun ilk adımı olmuş. Ve Mira o gün şunu öğrenmiş: Bir iyilik, sadece bir kediyi değil, iki kalbi birden yuvasına ulaştırır.

Daha fazla hikaye okumak isterseniz Hikayeler kategorimizi inceleyebilirsiniz. Okurken keyif almanız ve bu masal için güzel yorum yapmanız bizim için büyük bir mutluluk olacaktır.

Yorum yapın