Masalın Özeti: Farklı hareketlerle dans eden küçük penguen Ponki, diğer penguenlere farklılıkların aslında güzellik olduğunu öğretir.
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde Kutupların, uçsuz bucaksız beyazlığında penguenlerin bir arada yaşadığı Kutup Dağı varmış. Burada yaşayan penguenler dans etmeyi çok severmiş. Her yıl, aynı tarihte düzenledikleri Kış Dansı törenini bu sene de düzenleme kararı almışlar.
Kış Dansı zamanı geldiğinde bütün penguenler sahile toplanır, sıra sıra dizilir, aynı adımları yapar ve uyum içinde dans ederlermiş. Çünkü onlar için dans, düzen demekmiş. Ritmi bozan kimse olmazmış. Ama bir tane penguen varmış ki hiçbir zaman kurallara uymuyormuş. Adı Ponki ymiş. Ponki diğerlerine göre biraz daha küçük, biraz daha meraklı ama çok daha neşeli bir penguenmiş. Ponki’nin içinde sanki hiç durmayan bir ritim makinesi varmış. Herkes aynı hareketleri yaparken o kendi dansını yapmak istermiş. Ponki, kimi zaman zıplar, kimi zaman döner, kimi zaman da kayarak dans edermiş. Ponki’nin hareketleri diğer penguenleri şaşırtırmış. “Ponki, biz böyle dans etmeyiz!” “Biraz sakin olur musun?” “Çok garip hareketler yapıyorsun!” Derlermiş. Ponki bunları duydukça üzülürmüş ama dans etmeyi bırakamazmış. Çünkü onun içindeki ritim, durmasına asla izin vermezmiş. Günler geçmiş, aylar geçmiş ve sonunda büyük Kış Dansı Töreninin vakti gelmiş. Bütün penguenler heyecanla hazırlanmışlar. Sıralarına geçmiş, nefeslerini tutmuşlar. Ama o yıl bir şey farklıymış: Buz tabakası her zamankinden çok daha kayganmış. Penguenler geleneksel adımlarla dans etmeye başlayınca birer birer düşmeye başlamışlar. Her adımda kayıyor, her dönüşte yuvarlanıyorlarmış. Töreni yöneten yaşlı lider şaşkınlık içinde kalmış. “Böyle giderse töreni iptal edeceğiz.” demiş. Tam o sırada Ponki öne çıkmış. “İsterseniz… benim dansımı deneyebiliriz.” demiş utangaç bir sesle. “Ben kaygan buzda hep böyle dengede duruyorum.” Diğer penguenler önce şaşırmış, sonra birbirlerine bakmışlar. Başka çareleri olmadığı için Ponki’nin fikrini denemeye karar vermişler. Ponki, önce küçük bir zıplama göstermiş. Ardından hafif bir dönüş yapmış. Sonra buz üzerinde yuvarlanmadan kayabilecekleri özel bir adım öğretmiş. Penguenler önce becerememişler ama Ponki sabırla öğretmiş. Tekrar tekrar göstermiş. Onlara cesaret vermiş. Bir süre sonra bütün penguenler Ponki gibi zıplamaya, kaymaya, dönüşler atmaya başlamış. Buzun üzerinde adeta bir ışık gösterisi oluşmuş. Her hareket, güneş ışığıyla parlamış. Her dönüş, kar tanelerini savurmuş. Tören o kadar güzel geçmiş ki lider şaşkınlıkla bakakalmış. Tören bittiğinde Ponki’nin yanına gelmiş “Ponki… Farklı olmak kötü değilmiş. Sen bize yeni bir yol gösterdin. Sayende bu yılki dansımız unutulmaz oldu.” Demiş.

Ponki’nin kalbi eriyen bir buz gibi yumuşamış, içi sıcacık olmuş. Diğer penguenler ona gülümseyerek sarılmışlar. O günden sonra Kutup Dağı’nda danslar artık tek tip değilmiş. Dileyen zıplayarak, dileyen kayarak, dileyen döne döne dans edermiş. Çünkü herkes anlamış ki: Her penguenin içinde kendine özel bir ritim varmış. Ve farklılıklar, dansı güzelleştirirmiş. Masal da burada bitmiş.
Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz. Okurken keyif almanız ve bu masal için güzel yorum yapmanız bizim için büyük bir mutluluk olacaktır.
