Taş Balığı Ailesinin Masalı

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde denizlerin derinliklerinde yaşayan Taş Balığı ailesi varmış. Taş balığı ailesi, mavi sularda tek başına yaşarlarmış çünkü bu balık türü herkes tarafından çok tehlikeli olarak bilinirlermiş. Gelin görün ki bu aile hiç tehlikeli değilmiş. Tehlikeli oldukları yüz yıllardır dilden dile dolaşırmış. Ama bu aile daha önce hiç bir canlıya zarar vermemiş.

Bu durum en çok küçük taş balığını üzermiş. Onu gören yavru deniz canlıları hemen kaçar, onunla arkadaşlık kurmazmış. Günlerden bir gün denizde büyük bir gelgit olmuş. Bütün canlılar evlerine kapanmış, gel gitin bitmesini beklemiş. Taş balığı ailesi ise kimse yokken denizde özgürce yüzmeye başlamış. Yavru taş balığı daha önce girmediği mağaralara girmiş, yeni yerler keşfetmiş. Yavru taş balığı son girdiği mağarada bir ses duymuş. Bu ses küçük bir balığın yardım edin diye bağırmasının sesiymiş. Taş Balığı hemen sesin geldiği yere gitmiş ve küçük balığın yüzgecinin bir kayanın altında sıkıştığını görmüş. Yavru taş balığı, küçük balığa yardım etmek için yaşlaşmış ama balık şiddetle bağırmış “Benden uzak dur! Bana zarar verme!” Yavru taş balığı “Sana zarar vermeyeceğim, sadece yüzgecini kurtaracağım, bana güven” demiş. Küçük balık “Ama herkes sizin tehlikeli olduğunuzu söylüyor” demiş. Yavru taş balığı “Bunu neden söylüyorlar bilmiyorum ama biz daha önce kimseye zarar vermedik. Bizi tanımadan yargılıyorlar” demiş. Küçük balık, yavru taş balığının sözlerini duyunca çok üzülmüş, kendisini birden onun yerine koymuş. Hiç suçu olmayan birine iftira atmak çok kötü bir davranış olduğunu anlamış. Küçük balık “Özür dilerim, seni tanımadan yargıladım. Bana yardım etmen istiyorum” demiş. Yavru taş balığı gülümsemiş ve sıkışa yüzgeci kurtarmak için taşı itmeye çalışmış. Fakat taş çok ağırmış, bunu tek başına halledemeyeceğini anlamış. Yavru taş balığı hemen evine doğru yüzmüş ve annesiyle babasına haber vermiş. Anne ve baba taş balığı hemen balığa yardım etmek için mağaraya gitmiş. Büyük taş balıklarını gören küçük balık, korkmuş ama korktuğunu onlara belli etmemiş. Baba balık tüm gücüyle taşı itmiş, anne balıkta hemen küçük balığın yüzgecini sıkışan yerden çıkarmış. Küçük balık artık özgürmüş. “Size nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum. Sizler çok iyi kalpli canlılarsınız, bana yardım ettiğiniz için teşekkür ederim” demiş. Anne ve baba taş balığı gülümsemiş “Önemli değil, ne zaman bir canlının yardıma ihtiyacı olsa ona yardım ederiz” demiş. Yavru taş balığı “Bizden korkmana gerek yok” demiş. Küçük balık, yavru taş balığına arkadaş olmayı teklif etmiş. Yavru taş balığı severek kabul etmiş ve oyun oynamaya başlamışlar. Yavru taş balığı ilk defa birisiyle oyun oynadığı için çok mutluymuş.

Hava kararmaya başladığında küçük balığın eve dönme zamanı gelmiş ve onlara veda ederek evine dönmüş. Bugün mağarada başına gelen olayları ailesine anlatmış. Anne ve baba alık, taş balığı ailesine teşekkür etmek istemişler ve onları ziyarete gitmişler. Taş balığı ailesi, kapısını çalan balık ailesini görünce çok mutlu olmuş. Çünkü onlarında ilk defa arkadaşları olmuş. O gece iki aile çok iyi anlaşmışlar. Balık ailesi evlerine döndüklerinde olanları diğer canlılara atmışlar. Herkes bunca zaman taş balığı ailesiyle konuşmadığı için pişman olmuş ve hepsi gidip tek tek özür dilemiş. O günden sonra taş balığı ailesinin bir çok dostu olmuş. Denizde de bir daha kimseye ön yargıyla yaklaşmamışlar ve masal da burada bitmiş.

Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir