Bir varmış bir yokmuş… Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, geniş çayırlıkların ve dallı budaklı ağaçların arasında yaşayan minik tilki bir tilki varmış. Bu tilkinin adı Niko imiş. Niko, arkadaşlarının oynadığı çim topu oyunlarını izlemeyi çok severmiş. Ama Niko diğerlerinden daha küçükmüş ve topu kovalamak için yeterince hızlı olamadığını düşünüyormuş. Bu yüzden oyunlara katılmaya hiç cesaret edememiş.
Bir yaz sabahı, oyun sırasında top hızlıca çayırın kenarındaki nehre yuvarlanmış. Nehir biraz derinmiş ve taşlar kayganken, diğer arkadaşları topu almaya cesaret edememiş. Niko derin bir nefes almış ve kendi kendine “Ben hızlı olamam belki ama dikkatli olup, topu almayı deneyebilirim.” demiş. Niko yavaş adımlarla nehre yaklaşmış, taşların üzerinden titizlikle geçmiş ve sonunda topu bulmuş. Topu küçük patisiyle kıyıya itince arkadaşları büyük bir sevinçle alkışlamış. “Meğer en cesurumuz senmişsin!” demişler. Niko ise gülümseyerek, denemekten vazgeçmemekle en büyük cesareti gösterdiğini anlamış. O günden sonra Niko, oyunlara katılmaya başlamış ve ne kadar yavaş olduğunu düşünmeden, arkadaşlarıyla birlikte eğlenmenin tadını çıkarmış. Arkadaşları da Niko’dan cesaret ve kararlılık dersleri almış. Herkes artık biliyormuş ki önemli olan hızlı olmak değil, denemek ve vazgeçmemekmiş.

Ve böylece Niko, çayırlıkların en neşeli ve cesur tilkisi olarak yaşamış. Herkes ona hayran kalmış ve oyunlar artık daha eğlenceli hale gelmiş. Masal da burada bitmiş.
Daha fazla kısa masal okumak isterseniz Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz. Okurken keyif almanız ve bu masal için güzel yorum yapmanız bizim için büyük bir mutluluk olacaktır.
