Kerem ve Tren İstasyonundaki Tavşan Hikayesi

Büyük bir şehirde yaşayan Kerem, tatillerde dedesinin yaşadığı eski tren istasyonuna yakın köye gidermiş. Bu köyde zaman sanki yavaş ilerler, kuşlar daha güzel ötermiş. Kerem her sabah tren raylarının kenarındaki otluk alanda gezinmeyi severmiş.

Bir sabah rayların yanında titreyen beyaz bir tavşan görmüş. Tavşanın arka ayağı sargı gerektirecek kadar kötüymüş. Kerem hemen dedesine seslenmiş. Dede, eski bir kutuyu yumuşak bezle döşeyip tavşanı içine yerleştirmiş. Sonra köydeki sağlık gönüllüsünden yardım istemişler. Kerem tavşanı hemen sahiplenmiş onu iyileştirmek için elinden gelini yapmış. Ayağına her gün kremler sürmüş, lezzetli havuçlar bulup zor da tolsa tavşana yedirmiş. Bir kaç gün sonra tavşan toparlamaya başlamış, yemeğini istekli yemiş, ayağını hafifçe bastırarak dolaşır olmuş. Kerem ona “Pamuk” adını koymuş. Bir ay boyunca Pamuk ile her gün ilgilenmiş, ona havuç doğramış, kafesini temizlemiş, uyurken kitap okumuş.

Bir sabah, Pamuk artık zıplamaya başlamış. Kerem bunu görünce hem sevinmiş hem üzülmüş. O gün Pamuk’u alıp tren istasyonunun yanındaki geniş ormana götürmüş. Tavşanı toprağa bırakıp biraz beklemiş. Pamuk arkasına bakıp kısa bir zıplayışla çalılıkların arasına karışmış. Kerem dedesine dönüp, “Artık daha çok hayvana yardım etmek istiyorum,” demiş. Dede gülümseyerek, “Senin gibi yürekler sayesinde dünya daha güzel olacak,” demiş. Bu hikayede burada bitmiş.

Daha fazla hikaye okumak isterseniz Hikayeler kategorimizi inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir