Lina’nın Renkli Dolap Hikayesi

Bu hikayede, dağınıklığı yüzünden okulda sürekli eşyalarını kaybeden küçük Lina, düzenli olmanın hem zaman kazandırdığını hem de güven kazandırdığını eğlenceli bir deneyimle öğreniyor.


Bir zamanlar, ilkokul ikinci sınıfa giden Lina adında neşeli bir kız çocuğu varmış. Lina’nın kahkahası okulun en uzun koridorundan bile duyulurmuş. Ama onun küçük bir sorunu varmış: dağınıklık! Her sabah çantasının içinde defter, boya kalemi, yapıştırıcı ve atıştırmalıklar birbirine karışır, ödevleri buruşmuş şekilde bulunurmuş. Arkadaşı Ece bazen ona espri yaparmış Lina, senin çantan sihirli galiba! İçine ne koyduğunu kimse bilemiyor!” dermiş.

Günlerden bir gün Lina heyecanla okula gitmiş. Çünkü o gün Renkli Dolap Yarışması varmış! Öğretmenleri Nalan Hanım, sınıftaki herkesin dolabını düzenli tutmasını istemiş. “En düzenli dolaba sahip öğrenciye küçük bir sürprizim var,” demiş gülümseyerek. Lina dolabını açmış ve yüzü düşmüş. İçeride bir karışıklık! Kağıtlar üst üste, kalemler kutudan taşmış, bir tane çorap bile dolabın köşesine sıkışmış! “Ahh! Bu dolap bana hiç ödül kazandırmaz,” demiş iç çekerek. Arkadaşları dolaplarını düzenlerken Lina panikle eşyalarını karıştırmış ama nereye koyacağını bilememiş. Sonra en iyi arkadaşı Ece yanına gelip gülümsemiş: “İstersen sana yardım edebilirim. Düzenli olmak eğlenceli olabilir, yeter ki birlikte yapalım!” İkili hemen işe koyulmuş. Ece, “Önce eşyaları türüne göre ayıralım,” demiş. Defterleri bir yana, kalemleri bir kutuya, oyuncakları bir poşete koymuşlar. Lina işin sonunda dolabına bakıp hayran kalmış. Her şey sıralı, her şey temizmiş. Dolabın üstüne kendi çizdiği bir etiket yapıştırmış: “Lina’nın Renkli Düzeni!” Ertesi sabah Lina erkenden okula gelmiş. Defterini bulmak artık saniyeler sürüyormuş. Kalemini aramak yokmuş, silgisi hep aynı yerdeymiş. Nalan Öğretmen sınıfa girince dolapları tek tek kontrol etmiş. Sıra Lina’ya geldiğinde gözleri parlamış: “Lina! Bu dolap harika görünüyor. Tertemiz, renkli ve düzenli!” Lina gururla gülümsemiş. “Artık hiçbir şeyimi kaybetmiyorum öğretmenim,” demiş.
Nalan Hanım başını sallamış: “Harika! Düzenli olmak sadece eşyalarını bulmak değil, zihnini de düzenlemektir, Lina.” Lina, sınıfın en düzenli öğrencisi seçilmiş. Ödül olarak rengarenk çıkartmalarla dolu bir defter kazanmış. Ama onun için en büyük ödül artık eşyalarını aramak zorunda kalmamasıymış. Eve döndüğünde hemen odasına koşmuş. Masasının çekmecesini açmış, her şey karmakarışıkmış. Gülümsemiş ve “Sanırım burayı da düzenleme vakti geldi,” demiş kendi kendine.

O günden sonra Lina, her akşam yatmadan önce on dakikasını odasını toplamaya ayırmış. Eşyalarını yerleştirirken şarkı söylemeyi bile alışkanlık haline getirmiş. Bir süre sonra annesi fark etmiş “Lina, odan parlıyor! Ne kadar güzel düzenlemişsin.” Lina gururla, “Artık düzenli olmanın ne kadar güzel hissettirdiğini biliyorum,” demiş. Lina, sadece eşyalarını değil, zamanını da düzenlemeyi öğrenmiş. Sabah kahvaltısını, ödev saatini ve oyun zamanını bir plana göre yaparmış. Arkadaşları artık ona “Düzenli Lina” dermiş. Ve Lina her gece ışıkları kapatmadan önce aynaya bakar, kendi kendine gülümsermiş: “Düzenli olmak, günümü güzelleştiriyor!”

Daha fazla hikaye okumak isterseniz Hikayeler kategorimizi inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir