Gökyüzüne Yolculuk: Can’ın Rüyası

Bir zamanlar kalabalık bir şehirde yaşayan Can adında bir çocuk varmış. Can ve ailesi, yüksek binaların olduğu, her yerde alışveriş merkezlerinin bulunduğu, insanların sürekli telaşlı davrandığı bir yerde yaşarmış. Anne ve babası çalışmak zorunda olduğu için burada yaşamak zorundalarmış. Fakat Can ve ailesi her fırsatta köylerine gider temiz havayı içlerine çekerlermiş.

Günlerden bir gün, anne ve baba işlerinden izin alıp Can ile birlikte köylerine gitmişler. Can kendisini hemen bahçede ki hamağa atmış ve temiz havayı solumaya başlamış. Birlikte yemek yiyip, oyun oynadıktan sonra, akşam karanlığı çöktüğünde Can odasında ki balkona çıkmış ve yere uzanmış. Köyde en sevdiği şey yıldızları izlemekmiş ve o gece de yıldızları izlemeye başlamış. Tam o sırada gökyüzünden bir yıldız kaymış ve evin tam önüne düşmüş. Can dışarı çıktığında yıldızın yerinde ışıl ışıl parlayan bir taş bulmuş. Taşa dokunur dokunmaz evin temelleri hafifçe sallanmış ve ev havalanmaya başlamış! Ev, gökyüzünde yavaşça yükselirken Ay’ın ışığı bir anda içeri dolmuş. Ayışığı içinden bir ışık belirmiş ve Can’a gülümseyerek, “Bu taş seni evinle birlikte gökyüzüne taşımak için burada. Ay’ın gizemli dünyalarını keşfetmek ister misin?” diye sormuş. Can şaşkın ama heyecanlı bir şekilde kabul etmiş. Tam Ay’a yolculuk yapmak üzereyken annesinin sesini duymuş. Ses biraz uzaktan geliyormuş ama yavaş yavaş yakınlaşıyormuş. Annesi eğilip Can’ı öpmüş ve Can birden gözlerini açmış. Gördüklerinin hepsinin bir rüya olduğunu anlamış. İçeri girmek için yerden kalkarken bir yıldızın kaydığını gören Can sevinçle yatağına gitmiş ve uykuya dalmış.

Gökyüzüne Yolculuk: Can’ın Rüyası

Bu tatilin bitmesini istemeyen küçük çocuğun en büyük hayali köye taşınmakmış. Belki bir gün burada yaşarım diye hayallere dalmış, bu hikayede burada bitmiş.

Daha fazla kısa hikaye okumak isterseniz Hikayeler kategorimizi inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir