Bir zamanlar küçük bir kasabada yaşayan, Aslan adında sabırsız bir kız yaşarmış. Aslan, istediklerinin hemen olmasını istermiş. Olmayınca da sürekli ağlarmış.
Günlerden bir gün okuldan eve gelirken, annesine “Bugün arkadaşımın elinde kocaman bir kırmızı araba gördüm, onu hemen alabilir miyiz?” diye sormuş. Annesi “Hemen alamayız Aslancığım, ama belki haftalık harçlığını biriktirirsen alabilirsin” demiş. Aslan hiç mutlu olamamış, hemen ağlamaya başlamış. Annesi ise ağlamaması gerektiğini söylemiş ama Aslan annesini dinlememiş ve ağlamaya devam etmiş. Eve döndüklerinde yan komşusu ve küçük kızı bahçede oyu oynuyormuş. Onları gören Aslan yanlarına gitmek istemiş, annesi de kısa süre izin vermiş. Küçük kız, Aslan’ın mutsuz olduğunu görünce nedenini sormuş. Aslan da kırmızı arabayı anlatmış, annesinin almadığını da söylemiş. Küçük kız “Sabretmeyi öğrenmelisin Aslan, paranı biriktirerek arabayı alabilirsin” demiş. Aslan küçük kızı dinlemiş, vakti dolduğunda da evine gitmiş. Aslan, annesinin önerisiyle kendisine küçük bir kumbara yapmış. Her gün harçlıklarından kumbarasına para atmış. Kumbarası dolana kadar da beklemiş.
Bir kaç hafta sonra, Aslan’ın kumbarası dolmuş ve annesiyle birlikte oyuncakçıya gidip kırmızı arabayı almışlar. Aslan, hayalini kurduğu oyuncağı kendi parasıyla almanın mutluluğunu yaşamış. Annesine “Anneciğim sen haklıymışsın, sabretmek çok önemliymiş. Artık bende sabırlı olmayı öğrendim ve bundan sonra hiç acele etmeyeceğim” demiş. O günden sonra da Aslan, sabretmenin değerini anlamış ve her şey için acele etmemeyi öğrenmiş. Bu hikaye de burada bitmiş.
Daha fazla hikaye okumak isterseniz Hikayeler kategorimizi inceleyebilirsiniz.