Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde ormanın derinliklerinde yaşayan Maya adında sevimli bir maymun varmış. Maya, çiçekleri, doğayı çok severmiş. Evinin önünde yaptığı küçük bahçesine çiçek eker, onları sular, konuşur hatta onlara şarkı bile söylermiş. Çiçeklerde Maya’yı çok sever, onun için güzel kokular yayarlarmış.
Günlerden bir gün Maya hastalanmış, vücudu ağrımaya, gözleri akmaya, ateşi çıkmaya başlamış. Evde kendisini tedavi edemeyince hastaneye gitmek zorunda kalmış. Hastaneye giderken de çiçeklerine “Ben bir kaç gün burada olamayacağım, kendinize iyi bakın ve ben gelene kadar solmayın, olur mu?” diyerek sevmiş ve onlarla vedalaşmış. Maya tedavisini olmak için hastaneye yatmış, ama gelin görün ki hemen iyileşememiş. Her gün çiçeklerine kavuşmak için uyanıyor ama taburcu edilemiyormuş. Bu durum çiçekler içinde aynıymış. Her gün heyecanla Maya’nın gelmesini bekliyorlarmış ama Maya bir türlü gelemiyormuş. Aradan haftalar geçmiş, Maya iyileşmeye başlamış ve hastaneden çıkacağı gün belli olmuş. Çiçekler ise çok susuz kalmış, artık dayanacak güçleri kalmamış. Maya için sabrediyorlarmış ama artık solmak üzerelermiş. Maya’nın da çiçeklerden yana hiç umudu yokmuş. Bu kadar gün susuz yaşayabileceklerini hiç düşünmüyormuş.

Sonunda beklenen gün gelmiş ve Maya hastaneden taburcu edilmiş. Umutsuz bir şekilde bahçesine giren Maya, çiçeklerini görünce mutluluktan havalara uçmuş. Çünkü hiç biri solmamış. Maya hemen koşup bütün çiçeklerine sarılmış ve hepsini sulamış. Maya çiçeklerine minnet duyuyormuş. Çünkü onlar Maya’nın yokluğunda sabretmişler, solup gitmemişler. O günden sonra Maya ve çiçekleri mutlu hayatlarına devam etmişler.
Kısa masal okumayı seviyorsanız Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.