Sincap ve Ay Işığı Masalı

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde ormanın derinliklerinde, kocaman bir ağacında en üst dalında, ahşap, tavanı cam bir evde yaşayan sincap ailesi varmış. Bu sincap ailesinin Kırpık adında da tatlı bir yavrusu varmış.

Kırpık her gece odasına geçer, yatağına uzanır ve ay ışığının dünyaya nasıl parıltı yaydığını hayranlıkla izlermiş. Gecelerden bir gece, Kırpık ailesiyle yemeğini yemiş ve uyku saati geldiğinde odasına çıkıp, yatağına uzanmış. Ay ışığına bakıp hayaller kurmaya başlamış. En sevdiği hayal ise ayın yanına gidip, parıltısıyla ışıldamak, dans etmek, eğlenmekmiş. Kırpık hayallerine iyice dalmış, o an karşısında ay ışığı gibi parıl parıl parlayan bir peri gelmiş. Kırpık, periyi görünce çok şaşırmış. “Ne işin var senin burada?” diye sormuş. Peri “Hayalinin ne olduğunu biliyorum, bu yüzden buradayım. Hayalini gerçekleştirmek için” demiş. Kırpık çok sevinmiş, perinin elini tutmuş ve aya doğru parlak bir yola adım atmış. Bu yol çok farklı bir yolmuş, yolun üzerinde bir çok yıldız varmış. Yıldızların hepsi Kırpık’a “Hoş geldin” demiş. Kırpık gökyüzünün ne kadar büyülü ve harika bir yer olduğunu keşfetmiş. Peri, Kırpık’ı elini tutmuş ve aya ilk adımını attırmış. Ay yüzeyi Kırpık’ın hayallerinde ki gibi çok güzelmiş. Peri ve Kırpık el ele tutuşup ayın üzerinde koşmuşlar, dans etmişler, eğlenmişler, harika zamanlar geçirmişler. Kırpık hiç olmadığı kadar mutluymuş. O an peri Kırpık’ın eline parlak bir taş koymuş “Bu taş bu gecenin hatırası olsun” demiş. Kırpık çok mutlu olmuş “Bu taşı hep yanımda taşıyacağım” demiş.

İki arkadaş biraz daha oynamaya devam etmişler ve Kırpık’ın eve dönme zamanı gelmiş. Geldikleri gibi parlayan bir yoldan eve gelmiş tam yatağına girecekken bir ses duymuş. “Kırpık, hadi uyan okul zamanı” Bu ses annesinin sesiymiş ve kırpık birden yataktan zıplamış. Periyi, ay ışığını aramış ama hiç bir yerde bulamamış. Bunların hepsinin bir rüya olduğunu anlamış ve hüzünle mutluluk arası bir hisse kapılmış. Üzerini değiştirmek için yataktan kalktığında cebinden yere bir şey düşmüş. Eğilip almış ve bunun çok parlak bir taş olduğunu görmüş. Kırpık ne düşüneceğini bilememiş, gördüklerinin bir rüya mı yoksa gerçek mi olduğunu hiç bir zaman anlamamış. Ama o parlak taşı yanından hiç ayırmamış. Masal da burada bitmiş.

Daha fazla Uzun Masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir