Zamanın birinde küçük bir kız yaşıyormuş, her şeyden mutlu olan, hiçbir şeyi kafasına takmayan, herkese yardım etmek için çabalayan küçük bir kızmış. Sabahları erken kalkar mahallelinin ekmeğini almaya fırına gidermiş. Yolda kimi görse selam verir hatırını sorarmış. Canı sıkkın olan biri varsa yardım edip edemeyeceğini sorarmış. Bazen yaşlıların ağır olan çantasını taşır, bazen küçük bir çocuğu karşıdan karşıya geçirir, bazen de bir hastanın yardımına koşarmış.
O gün de yolda yürürken yaşlı bir kadın görmüş. Kadın yolun kenarında oturmuş kara kara düşünüyormuş. Küçük kız “size yardım etmek isterim, yapabileceğim bir şey var mı” diye sormuş. Yaşlı kadın kafasını kaldırmış küçük kıza “ormanda çantamı unuttum, ancak oraya geri yürüyecek kadar halim yok, bana çantamı getirirsen beni çok mutlu etmiş olursun” demiş. Küçük kız hiç düşünmeden “tabii ki de siz hiç merak etmeyin ben şimdi gider çantanızı getiririm, siz beni burada bekleyin” demiş. Sonra da hemen yola koyulmuş. Orman çok uzaktaymış. Küçük kız yürümüş, yürümüş, yürümüş ve sonunda ormana gelmiş. Yaşlı kadının tarif ettiği yere doğru ilerlemeye başlamış. Bir de ne görsün karşısında kocaman bir çanta. Çantayı kaldırmak istemiş fakat çanta çok ağırmış. Küçük kız yaşlı kadına verdiği sözü hatırlamış ve ne yapıp edip çantayı taşıması gerektiğini düşünmüş. Etrafına bakınmış çantayı taşıyabileceği bir şeyler aramış. Dört tane odun parçasından bir araba yapmış, belindeki kemeri arabaya bağlamış. Sonra da çantayı üstüne koymuş, başlamış kemerden arabayı çekmeye. Yolda yürürken araba birden devrilmiş ve çanta açılmış. Küçük kız gördüklerini inanamamış, çantanın içerisinde çil çil altın varmış. Hemen dökülen altınları toplamış çantanın içine koymuş ve çantayı sıkıca bağlamış. Bir taraftan da yaşlı kadının bu kadar altını nereden bulduğunu ve ne yapacağını düşünüyormuş. “Umarım kötü bir şey yapmıyorum dur” demiş. Sonra yolda benim bu kadar altınım olsa neler yapardım niye aklından geçirmeye başlamış. “Önce mahalledeki bütün hayvanların karnını doyurdum. Sonra da bütün komşuların borçlarını öderdim. Bütün çocukların isteklerini yerine getirirdim. Hastalara yaşlılara yardım eder onlara bir ev yapardım” demiş. Böyle düşüne düşüne ormandan çıkmış yaşlı kadının olduğu yere gelmiş.
Yaşlı kadın küçük kızı karşısında görünce çok sevinmiş ona teşekkür etmiş ve hiçbir şey söylemeden oradan uzaklaşmış. Küçük kız yaşadıkları karşısında şaşkınlık içinde yaşlı kadının arkasından baka kalmış. O gün kadın aklından hiç çıkmamış gece rüyasına girmiş ve rüyasında “sen çok iyi kalpli bir kızsın o kadar altına elini bile sürmedin, üstelik senin olsaydı başkaları ile paylaşmayı hayal ettin. Ben bu altınlarla ne yapacağımı bilmiyordum ama senin sayende şimdi ne yapacağımı biliyorum ben de senin hayallerini gerçekleştirmek istiyorum ” demiş.
Küçük kız sabah uyandığında gözlerine inanamamış bir de ne görsün çok güzel bir evin içinde bulmuş kendini. Özenle hazırlanmış bir kahvaltı karşısında duruyormuş. Etrafında hizmetçiler. Küçük kızın aklına hemen gece gördüğü rüya gelmiş. Koşarak dışarı çıkmış Bir de ne görsün mahalledeki herkesin evi yenilenmiş çocukların kıyafetleri, oyuncakları, sokak hayvanların yemekleri önlerinde. Tam evinin karşısında yaşlı ve hastalar için bir ev. Evet yaşlı kadın rüyada verdiği sözü tutmuş ve küçük kızın bütün dileklerini yerine getirmiş. Küçük kız orada anlamış ki iyilik yapmak dürüst olmak mutlaka iyi bir şeyle sonuçlanır. Küçük kız ve mahalledekiler o günden sonra mutlu mesut ve refah içinde yaşamışlar. Bir daha da o yaşlı kadını gören olmamış. Ama küçük kızın rüyalarına hep girmiş.
En güzel uyku masalları ve hikayeleri için sitemizi takip etmeye devam edin.